English
PARDON ME : English Turkish
ağışlayın, afedersiniz
PARDON ME FOR JUMPING IN : English Turkish
araya girdiğim için beni bağışlayın, PMFJI (İnternet sohbet jargonu)
PARDON? WHAT DID YOU SAY : English Turkish
pardon? ne dediniz
PARDONABLE : English Turkish
adj. affedilebilir, bağışlanabilir, mazur görülebilir
PARDONER : English Turkish
n. günahları para ile affeden kimse (ortaçağ)
PARE : English Turkish
v. soymak (elma vb.), kabuğunu soymak (elma vb.), budamak, kırpmak, kesmek (tırnak), yontmak, kısmak
PARE DOWN : English Turkish
kısmak
PARE OFF : English Turkish
v. yontmak
PARE SMB.'S CLAWS : English Turkish
n. zararsız hale getirmek, etkisizleştirmek
PAREGORIC : English Turkish
n. paregorik, yatıştırıcı ilaç
PAREGORIC : English Turkish
adj. yatıştırıcı
PARENCEPHALON : English Turkish
n. beyincik
PARENCHYMA : English Turkish
n. parenkima, özel doku, kanserli doku
PARENT : English Turkish
adj. ana, esas, kaynak, temel
PARENT : English Turkish
n. ebeveyn
PARENTAGE : English Turkish
n. ebeveynlik, nesil, soy
PARENTAL : English Turkish
adj. ebeveyne ait, ana ve babaya ait
PARENTHESES : English Turkish
n. parantez, parantez işareti
PARENTHESIS : English Turkish
n. parantez, parantez işareti
PARENTHETIC : English Turkish
adj. parantez içinde, arada belirtilen, paranteze benzer
PARENTHETICAL : English Turkish
adj. parantez içinde, arada belirtilen, paranteze benzer
PARENTHOOD : English Turkish
n. ebeveynlik, annelik, babalık
PARENTLESS : English Turkish
adj. öksüz, anne babasız
PARENTS : English Turkish
n. ebeveyn, ana baba, anne ve baba
PARESIS : English Turkish
n. parezi, hafif felç, frengi felci
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani