Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OVERDRESSED : English Turkish

adj. aşırı şık giyinmiş, züppe görünüşlü; göz alıcı bir şekilde giyinmiş; duruma göre çok resmi giyinmiş

OVERDRINK : English Turkish

v. ölçüyü kaçırmak, çok fazla içmek (özellikle alkollü içecekler)

OVERDRIVE : English Turkish

v. aşırı hız yapmak, büyük vitesle gitmek

OVERDRIVE : English Turkish

n. aşırı hız düzeni

OVERDRIVE PROCESSOR : English Turkish

n. aşırı hızlı işlemci, anakart üzerine yüklenebilen ve İntel 486 işlemcileri güncellemek için kullanılan İntel tarafından üretilen Pentium mikroişlemci (Bilgisayar)

OVERDUB : English Turkish

v. daha önce kaydedilmiş parçaların yanına başka parça kaydetmek, ek parçaları önceki parçaların üzerine kaydetmek (Ses mühendisliği)

OVERDUE : English Turkish

adj. geç kalmış, rötarlı, vadesi geçmiş

OVEREAGER : English Turkish

adj. aşırı istekli, abartılı ölçüde istekli; çok fazla istekli, aşırı arzulu

OVEREAGERNESS : English Turkish

n. aşırı isteklilik, aşırı heveslilik, aşırı azimlilik, aşırı heyecanlılık

OVEREARNEST : English Turkish

adj. aşırı derecede ciddi, çok ciddi; fazlasıyla ciddi

OVEREAT : English Turkish

v. fazla yemek, çok yemek

OVEREATER : English Turkish

n. tıka basa yemek yiyen kimse, çok fazla yiyen kimse; obur

OVEREATING : English Turkish

n. aşırı yeme, gerekenden fazla yeme eylemi

OVEREDUCATE : English Turkish

v. aşırı eğitmek, gerekenden fazla eğitmek

OVERELABORATE : English Turkish

v. aşırı ayrınıya girmek, fazla ayrıntı vermek; fazla ayrıntı dahil etmek

OVERELABORATE : English Turkish

adj. aşırı ayrıntılı, aşırı özenle hazırlanmış; çok detaylı

OVEREMBELLISH : English Turkish

v. aşırı süslemek, aşırı dekore etmek; aşırı güzelleştirmek

OVEREMOTIONAL : English Turkish

adj. aşırı duygusal, abartılı derecede duygusal; fazlasıyla duygu dolu, aşırı duygulu

OVEREMOTIONALITY : English Turkish

n. aşırı duygusallık, aşırı duygusal olma, fazlasıyla duygularına kapılma

OVEREMPHASIS : English Turkish

n. aşırı vurgulama, fazlasıyla üzerinde durma

OVEREMPHASISE : English Turkish

v. aşırı vurgulamak, üzerine aşırı vurgu yapmak, çok fazla üzerinde durmak (ayrıca overemphasize)

OVEREMPHASIZE : English Turkish

v. üzerinde çok durmak, önemle vurgulamak

OVEREMPHASIZED : English Turkish

adj. üzerinde çok durulan, fazlasıyla üzerinde durulan, aşırı vurgulanan, gereğinden fazla vurgulanan (ayrıca overemphasised)

OVERENDOWED : English Turkish

adj. fazlasıyla sağlanan, aşırı donatılan, fazlasıyla temin edilen; aşırı büyük bir mali bağış sağlanan

OVERENTHUSIASM : English Turkish

n. aşırı heveslilik, aşırı azimlilik, aşırı isteklilik, aşırı heyecanlılık