Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PALMY DAYS : English Turkish

n. geçmiş mutlu günler

PALMYRA ATOLL : English Turkish

n. Palmyra Atolleri, Kingman Resifinin güneydoğusu ve Kiribati Line Adaları'nın kuzeyinde Hawaii Adaları'nın güneyi yakınlarında (Hawaii ve Amerikan Samoası'nın tam ortasında) bulunan ve ABD Küçük Dış Adaları'nın bir parçasını oluşturan Kuzey Pasifik Okyanusu'nda ıssız mercan adası

PALO ALTO : English Turkish

n. Kaliforniya'da (ABD) bir şehir

PALOLO : English Turkish

n. palolo kurdu

PALOOKA : English Turkish

n. beceriksiz boksör, kalas herif, yontulmamış adam

PALOOKAVILLE : English Turkish

n. (ABD) aptallık ve sıradanlığı ile karakterize hayali yer, sıradanlık ve aptallığın hayali evi

PALOUSE : English Turkish

n. soyundan gelenlerin günümüzde Washington'un (ABD) kuzeyinde yaşadığı aslen güney Washington ve kuzeybatı İdaho'da yaşamış Kızılderili halkı; Palouse toplumu üyesi

PALP : English Turkish

n. dokunaç, dokungaç (böcek)

PALPABILITY : English Turkish

n. dokunulurluk, elle tutulur olma, açıklık

PALPABLE : English Turkish

adj. dokunulabilir, elle tutulur, somut, belli

PALPATE : English Turkish

v. elle muayene etmek

PALPATION : English Turkish

n. dokunma, elle muayene

PALPEBRA : English Turkish

n. gözkapağı

PALPITANT : English Turkish

adj. hızlı atan, pırpır, çarpıntılı olan (kalp)

PALPITATE : English Turkish

v. hızlı atmak (kalp), pırpır etmek, hop etmek

PALPITATION : English Turkish

n. hızlı atma, çarpıntı

PALPUS : English Turkish

n. dokungaç (böcek)

PALSIED : English Turkish

adj. felçli, aksayan, aksak, sarsak

PALSY : English Turkish

v. felç etmek, kötürüm bırakmak

PALSY : English Turkish

n. felç, inme, sarsaklık, acizlik

PALTER : English Turkish

v. oyun etmek, aldatmak, ciddiye almamak, savsaklamak

PALTRINESS : English Turkish

n. önemsizlik, değersizlik

PALTRY : English Turkish

adj. önemsiz, değersiz, saçma, küçük

PAM : English Turkish

n. bir bayan ismi (Pamela'nın kısa şekli)

PAMELA : English Turkish

n. bir bayan ismi