Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PRIM : English Turkish

adj. aşırı resmi, aşırı ciddi, kuralcı, aşırı düzenli

PRIM : English Turkish

v. çok ciddi davranmak, resmi davranmak

PRIM AND PROPER : English Turkish

aşırı kuralcı, aşırı titiz (kuralcı)

PRIM UP ONE'S MOUTH : English Turkish

v. dudaklarını büzmek

PRIMA DONNA : English Turkish

aş kadın oyuncu (opera), primadonna

PRIMA FACIE : English Turkish

ilk bakışta olan, ilk izlenime göre değerlendirilen

PRIMACY : English Turkish

n. üstünlük, öncelik, başpiskoposluk

PRIMAGE : English Turkish

n. ek gemi ücreti

PRIMAKOV : English Turkish

n. bir soyadı; Yevgeny Primakov (1929 doğumlu), Rus politikacı, Rusya'nın eski başbakanı (
1999)

PRIMAL : English Turkish

adj. ilkel, baş, ilk

PRIMARILY : English Turkish

adv. ilk olarak, öncelikle, başlıca, aslında

PRIMARY : English Turkish

n. ana renk, uçucu kanat tüyü

PRIMARY : English Turkish

adj. ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil

PRIMARY COLOR : English Turkish

ana renk, üç ana renkten biri

PRIMARY CONCERN : English Turkish

n. temel sorun

PRIMARY EDUCATION : English Turkish

ilköğretim, temel eğitim

PRIMARY FEATHER : English Turkish

n. uçucu kanat tüyü

PRIMARY LIABILITY : English Turkish

temel sorumluluk, en başta gelen sorumluluk

PRIMARY PLANET : English Turkish

n. güneş merkezli gezegen, güneşin çevresinde dönen gezegen

PRIMARY SCHOOL : English Turkish

ilkokul

PRIMATE : English Turkish

n. başpiskopos

PRIMATES : English Turkish

n. primatlar, maymunlar ve insanı içeren memeliler takımı

PRIME : English Turkish

n. en güzel zaman, gençlik, hayatın baharı, olgunluk çağı, mükemmel şey, asal sayı, başlangıç, ilk dönem, ana nota, savunma duruşu

PRIME : English Turkish

v. ağızotu koymak (tüfek), tulumbaya su koymak, astar sürmek, içirip sarhoş etmek, söylemesi gerekeni öğretmek

PRIME : English Turkish

adj. baş, ilk, birincil, en önemli, başlıca, asal