Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TIMOTHY : English Turkish

n. ortasında başağa benzer bir çiçek başı üreten çimen/ot türü (kuru ot ve saman için ekilen)

TIMOTHY DALTON : English Turkish

(1946 doğumlu) İngiliz aktör, "Yaşayan Günışıkları" ve "Öldürme Yetkisi" adlı James Bond filmlerinin yıldızı

TIMPANI : English Turkish

n. set of kettledrums bir müzisyen tarafından çalınan orkestra davulları seti

TIMPANIST : English Turkish

n. davulcu

TIMPANO : English Turkish

n. davul (orkestra)

TIN : English Turkish

n. kalay, teneke, konserve kutusu, para

TIN : English Turkish

v. kalaylamak, teneke kutuya koymak, konservelemek

TIN : English Turkish

adj. kalay, teneke

TIN BOX : English Turkish

n. teneke kutu

TIN CAN : English Turkish

teneke kutu, konserve kutusu, muhrip

TIN COAT : English Turkish

v. kalaylamak

TIN CRY : English Turkish

n. kalay çıtırtısı

TIN FISH : English Turkish

torpido

TIN FOIL : English Turkish

kalay folyo, kalay yaprağı, stanyol

TIN GOD : English Turkish

n. put

TIN HAT : English Turkish

miğfer, kask

TIN HUT : English Turkish

konserve kümes, metalden yapılan kır evi

TIN LIZZIE : English Turkish

külüstür araba, hurda araba

TIN OPENER : English Turkish

konserve açacağı

TIN PAN ALLEY : English Turkish

popçular, popçuların oturduğu semt

TIN PLATE : English Turkish

saç

TIN SOLDER : English Turkish

n. kalay lehimi

TIN SOLDIERS : English Turkish

n. oyuncak askerler

TIN TACK : English Turkish

nalın çivisi

TIN WHISTLE : English Turkish

ir ses kayıt cihazına benzer küçük ucuz nefesli çalgı enstrümanı, bir tür fülüt