Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TO-DAY : English Turkish

ugünkü, güncel, aktüel, cari, geçerli

TO-DO : English Turkish

n. panik, telaş, velvele (Gayrı resmi)

TOAD : English Turkish

n. karakurbağası, iğrenç tip

TOAD IN THE HOLE : English Turkish

hamur içinde pişirilmiş et

TOADEATING : English Turkish

adj. dalkavuk

TOADEATING : English Turkish

n. dalkavukluk, yağcılık

TOADFISH : English Turkish

n. sıcak denizlerde yaşayan ve denizin dibinde beslenen geniş ağızlı ve iri kalın kafalı bir balık (bir semendere benzeyen)

TOADFLAX : English Turkish

n. nevruzotu

TOADSTOOL : English Turkish

n. zehirli mantar

TOADY : English Turkish

adj. yağcı, şakşakçı

TOADY : English Turkish

n. dalkavuk

TOADY : English Turkish

v. dalkavukluk etmek, yağ çekmek, yaltaklanmak

TOADYISM : English Turkish

n. dalkavukluk, yağcılık

TOAST : English Turkish

n. kızarmış ekmek, şerefe içme, kadeh kaldırma, tost

TOAST : English Turkish

v. kızartmak, ısıtmak, kızarmak, yanmak, şerefine içmek, sağlığına içmek, kadeh kaldırmak

TOAST DVD : English Turkish

(Bilgisayar) Macintosh bilgisayarlarında sabit disk üzerinde video cd'si veya CD-ROM yaratmak için yazılım

TOAST OF THE TOWN : English Turkish

kasabanın gururu, kasabanın tostu, yerel kahraman, toplumun kahramanı

TOAST ONE'S TOES : English Turkish

ayak uçlarını ısıtmak, bir kimsenin ayaklarını ısıtmak

TOASTED : English Turkish

adj. tost yapılmış, kızartılmış, ızgarada pişmiş; (Argo) kendinden geçmiş, alkollü, sarhoş

TOASTER : English Turkish

n. ekmek kızartma makinesi

TOASTER OVEN : English Turkish

n. kızartma fırını/ocağı, kızartma yapmak için kullanılan fakat aynı zamanda fırın/ocak olarakta kullanılabilen küçük elektrikli alet

TOASTMASTER : English Turkish

n. kızartma ustası, partideki kızartmaları ızgaraları ve duyuruları yapan kimse

TOASTMISTRESS : English Turkish

n. partideki kızartmaları ve duyuruları yapan bayan

TOBACCO : English Turkish

n. tütün

TOBACCO HEART : English Turkish

n. sigaradan olan kalp hastalığı