Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TOXIC BACHELOR : English Turkish

n. toksik bekar, zorunluluklardan ve kendini teslim etmekten korkan bencil ve ilgisiz bekar

TOXIC GAS : English Turkish

toksik gaz, zehirli gaz

TOXIC SUBSTANCE : English Turkish

toksik madde, dokunulduğunda veya yenildiğinde bir kimsenin sağlığı için tehlikeli olan madde

TOXIC WASTE : English Turkish

toksik atık, tehlikeli maddelerin boşaltımı

TOXICAL : English Turkish

adj. toksik, zehirli

TOXICALLY : English Turkish

adv. toksik olarak, zehirli bir şekilde

TOXICANT : English Turkish

adj. zehirli, toksin oluşturan

TOXICANT : English Turkish

n. zehirli madde

TOXICATION : English Turkish

n. zehirleme

TOXICITY : English Turkish

n. zehirli olma özelliğis; bir maddenin toksik olma derecesi

TOXICOGENIC : English Turkish

adj. zehir üreten

TOXICOLOGIC : English Turkish

adj. toksinlerin çalışması, toksikoloji ile alakalı, zehir bilimi

TOXICOLOGICAL : English Turkish

adj. zehir çalışmaları ile alakalı

TOXICOLOGICALLY : English Turkish

adv. toksikoloji bakımından, toksikolojik açıdan

TOXICOLOGIST : English Turkish

n. toksikolojist, zehir çalışması uzmanı, zehir uzmanı

TOXICOLOGY : English Turkish

n. zehirbilim, toksikoloji

TOXICOSIS : English Turkish

n. bir zehir tarafından sebep olunan hastalanma durumu

TOXIN : English Turkish

n. toksin

TOXOID : English Turkish

n. artık zehirli olmayan fakat antijen üretimine sebep olabilen toksin

TOXOPLASMA : English Turkish

n. toksoplazma, omurgalı hayvanlar arasında hastalığa sebep olan parazitik mikroorganizma türü

TOXOPLASMIC : English Turkish

adj. toksoplazmik, omurgalıların hastalanmasına sebep olan

TOXOPLASMOSIS : English Turkish

n. (Pataloji) protozoan Toksoplazma gondii'li (genellikle düzgün pişmemiş et yemenin veya kedi dışkısı ile temasın sebep olduğu) enfeksiyonun sebep olduğu hastalık

TOY : English Turkish

Aklımdasın, Seni düşünüyorum (İnternet sonbet jargonu)

TOY : English Turkish

n. çocuk oyuncağı, oyuncak, önemsiz şey

TOY : English Turkish

v. oynamak, önemsememek