Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TRANSMITTER : English Turkish

n. verici, ahize, nakledici

TRANSMITTER NOISE : English Turkish

mikrofon gürültüsü, verici sesi, mikrofon tarafından yaratılan tıslama veya gürültü sesi

TRANSMITTIBLE : English Turkish

adj. transfer edilebilir, aktarılabilir, iletilebilir; yayınlanabilir

TRANSMITTING : English Turkish

adj. gönderme, verici

TRANSMITTING STATION : English Turkish

n. verici istasyon, yayın istasyonu

TRANSMOGRIFICATION : English Turkish

n. toptan dönüşüm, tam dönüşüm

TRANSMOGRIFY : English Turkish

v. şeklini değiştirmek (alay)

TRANSMUTABLE : English Turkish

adj. değiştirilebilir

TRANSMUTATION : English Turkish

n. değişme, dönüşüm, değiştirilme

TRANSMUTE : English Turkish

v. değiştirmek, dönüştürmek

TRANSNATIONAL : English Turkish

adj. uluslararası, ulusal sınırları aşan

TRANSOCEANIC : English Turkish

adj. okyanusaşırı, okyanusötesi

TRANSOM : English Turkish

n. kapı üstü penceresi, çapraz kiriş, travers

TRANSONIC : English Turkish

adj. sesötesi

TRANSPACIFIC : English Turkish

adj. Transpasifik, Pasifik Okyanusu'nun ötesi, Pasifik Okyanusu'nun üzeri

TRANSPARENCE : English Turkish

n. saydamlık, şeffaflık, geçirgenlik, açıklık, berraklık, içerisinden arka tarafı görünür olma

TRANSPARENCY : English Turkish

n. şeffaflık, saydamlık, slayt

TRANSPARENT : English Turkish

adj. şeffaf, saydam, transparan, apaçık

TRANSPARENT PLOY : English Turkish

şeffaf plan, kolayca görülüp anlaşılabilecek plan

TRANSPARENT SLIDE : English Turkish

n. slayt

TRANSPARENTLY : English Turkish

adv. şeffaf bir şekilde, saydam bir şekilde, ışığın içerisinden geçmesine olanak tanıyan bir tarzda

TRANSPEPTIDATION : English Turkish

n. bir amino asidin veya amino asitler grubunun bir bileşikten diğerine nakli (Biyoloji, Kimya)

TRANSPICUOUS : English Turkish

adj. apaçık, şeffaf, kolayca anlaşılabilir

TRANSPIRABLE : English Turkish

adj. meydana gelme potansiyeli olan, oluşabililir olan

TRANSPIRATION : English Turkish

n. terleme, ter