Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TV STAR : English Turkish

TV yıldızı, televizyon yayınlarının ünlü şöhretleri (televizyon yıldızı)

TV STUDIO : English Turkish

TV stüdyosu, televizyon yayınlarının kameraya çekildiği yayına hazırlandığı ve yayınlandığı stüdyo

TV TECHNICIAN : English Turkish

televizyon tamircisi

TVA : English Turkish

n. Tennessee Vadisi İdaresi, Tennessee Nehri'ni geliştirerek barajlar ve rezervuarlar yapmak suretiyle Tennessee Vadisi'nde taşkın ve selleri kontrol etmek ve ekonomik elektrik enerjisi sağlamak için 1993 yılında oluşturulan ABD federal kurumu

TW : English Turkish

tera watt, bir trilyon watt, elektrik akımı ölçü birimi

TWA : English Turkish

trans dünya havayolları, ABD'de eski bir havayolu şirketi

TWADDLE : English Turkish

n. saçmalık, zırva, geveze tip

TWADDLE : English Turkish

v. saçmalamak, saçma sapan konuşmak, zırvalamak

TWADDLER : English Turkish

n. dırdırcı, lafebesi, dırdır eden kimse, işe yaramaz ve boş konuşan kimse

TWAIN : English Turkish

n. iki kişi, iki parça

TWAIN : English Turkish

adj. iki

TWANG : English Turkish

n. tıngırtı, genizden çıkan ses, tel sesi

TWANG : English Turkish

v. tıngırdamak, çalmak (telli çalgı), genizden çıkmak, genzinden söylemek

TWANGY : English Turkish

adj. genizden gelen bir sesi olan; bir tel kopmuş gibi çınlayan keskin bir sesi olan

TWAT : English Turkish

n. (halk ağzı) kadın cinsel organı dışı, vulva, dişilik organı; bir seks objesi olarak kadın (Argo)

TWEAK : English Turkish

n. çimdik

TWEAK : English Turkish

v. çimdiklemek

TWEAKER : English Turkish

n. mühendisler tarafından ince ayarlamalar için kullanılan küçük tornavida; parmak örümceği ipi (kriket sporunda); (Argo) polis baskınından sonra yerde uyuşturucu arayan kimse (uyuşturucu kullanan)

TWEE : English Turkish

adj. tuhaf, fazla nazlı

TWEED : English Turkish

n. tüvit, yün kumaş

TWEED SUIT : English Turkish

tüvit takım, yumuşak İngiliz yününden yapılan takım elbise

TWEEDLE : English Turkish

v. keman çalmak, vaktini boşa harcamak, yaygara koparmak; kıvırmak, bükmek, dolamak, sarmak, bukle yapmak; cıvıldamak, yüksek tonlu sesler çıkarmak; tatlı tatlı bir müzik enstrümanı çalmak; müzikle cezbetmek, müzikle tavlamak

TWEEDLEDEE AND TWEEDLEDUM : English Turkish

n. Tweedledum ve Tweedledee, neredeyse tamamen özdeş iki kişi yada şey; Lewis Carroll'un "Alis Harikalar Diyarında" ve "Camın Arkasından Bakarken" adlı çalışmalarındaki karakterler

TWEEDLEDUM AND TWEEDLEDEE : English Turkish

irbirinin aynı iki şey

TWEEDS : English Turkish

n. tüvit kumaştan yapılan elbiseler