English
UNENFORCED : English Turkish
adj. uygulanmamış, yürürlüğe konmamış
UNENGAGED : English Turkish
adj. serbest, boş, nişanlı olmayan, sözlü olmayan
UNENJOYABLE : English Turkish
adj. hoşlanılmaz, eğlenceli olmayan, nahoş, zevksiz
UNENLARGED : English Turkish
adj. genişlememiş, genişletilmemiş, büyütülmemiş
UNENLIGHTENED : English Turkish
adj. cahil, okumamış, batıl inançlı, önyargılı
UNENLIGHTENING : English Turkish
adj. aydınlatmayan, bilgilendirmeyen, açıklığa kavuşturma eğiliminde olmayan
UNENLISTED : English Turkish
adj. askere alınmamış, kaydedilmemiş, imzalanmamış
UNENRICHED : English Turkish
adj. zenginleşmemiş, güçlenmemiş
UNENROLLED : English Turkish
adj. kaydedilmemiş, kaydolmamış
UNENROLLED VOTER : English Turkish
kaydolmamış seçmen, herhangi bir belirli siyasi partiye ait olmayan seçmen
UNENTERED : English Turkish
adj. girilmemiş
UNENTERPRISING : English Turkish
adj. pısırık, uyanık olmayan, girişken olmayan
UNENTERTAINING : English Turkish
adj. eğlenceli olmayan, eğlendirici olmayan
UNENTHUSIASTIC : English Turkish
adj. ateşli olmayan, coşkulu olmayan
UNENTHUSIASTICALLY : English Turkish
adv. heyecan ve coşkudan yoksun bir şekilde
UNENTITLED : English Turkish
adj. nitelikli değil, uygun değil, adlandırılmamış, isimlendirilmemiş
UNENVIABLE : English Turkish
adj. kıskanılmaya değmez
UNENVIOUS : English Turkish
adj. kıskanmayan, gıpta etmeyen, kıskanç olmayan
UNENVIOUSLY : English Turkish
adv. kıskanmayan bir şekilde, gıpta etmeksizin, kıskanmaksızın
UNEP : English Turkish
Birleşmiş Milletler çevre programı, BM çevresel faaliyetlerini koordine eden ve çevresel bir bakış açısıyla iyi politikaların uygulanmasında gelişmekte olan ülkelere yardım eden ve makul çevresel yöntemleri kullanarak sürdürülebilir gelişimi teşvik eden BM programı
UNEQUAL : English Turkish
adj. eşitsiz, oransız, düzensiz, haksız, istikrarsız, düzeysiz, yetersiz
UNEQUALED : English Turkish
adj. eşsiz, emsalsiz, benzersiz (ayrıca unequalled)
UNEQUALLED : English Turkish
adj. eşsiz, emsalsiz, benzersiz
UNEQUALLY : English Turkish
adv. benzersiz bir şekilde
UNEQUALNESS : English Turkish
n. eşitsizlik, eşit olmama durumu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani