Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UNIFORM FLOW : English Turkish

kesintisiz akış, sürekli akış, kesik kesik olmayan sürekli akış

UNIFORM MOTION : English Turkish

sürekli hareket, ritmik hareket, ölçülü hareket

UNIFORM RESOURCE LOCATOR : English Turkish

n. (Bilgisayar) URL, benzer kaynak konumlayıcı, İnternette bir program veya dosyanın konumunu belirten karakterler dizisi

UNIFORM TAX : English Turkish

tekdüze vergi, eşit vergi

UNIFORMED : English Turkish

adj. üniformalı

UNIFORMITARIANISM : English Turkish

n. (Jeoloji) benzerlik doktrini, geçmişte yaşanmış doğal jeolojik süreçlerin bugün yaşananlarla aynı şekilde meydana geldiğini iddaa eden doktrin

UNIFORMITY : English Turkish

n. aynılık, değişmezlik, istikrar, monotonluk, tekdüzelik

UNIFORMLY : English Turkish

adv. tekdüze bir şekilde, varyasyonsuz

UNIFORMNESS : English Turkish

n. değişmezlik, sabitlik, sürekli olma durumu, tutarlılık

UNIFY : English Turkish

v. birleştirmek, aynı yapmak

UNIGLANDULAR : English Turkish

adj. tek bir salgı bezi olan

UNILATERAL : English Turkish

adj. tek yönlü, tek taraflı, tek yanlı

UNILATERAL ACTION : English Turkish

tek taraflı hareket, tek yönlü hareket, bir taraf tarafından gerçekleştirilen eylem

UNILATERAL CONTRACT : English Turkish

tek taraflı sözleşme, sadece bir tarafın yükümlülüklerini içeren sözleşme, yanlızca bir taraf üzerine yükümlülük koyan anlaşma

UNILATERAL TRANSFER : English Turkish

tek taraflı iletim/transfer, dikkate alınmayan ticari girişim

UNILATERALISM : English Turkish

n. tek taraflı politika uğraşı veya desteği; ülkelerin kendi dış ilişkilerini diğer ülkelerin müdahaleleri olmaksızın bağımsız bir şekilde ele alıp yönetmeleri gerektiğini ifade eden doktrin; bağımsız dış politika

UNILATERALIST : English Turkish

n. bağımsız dış politika doktrinini (tek taraflılık doktrinini) destekleyen kimse

UNILATERALLY : English Turkish

adv. tek taraflı bir şekilde

UNILLUMINATED : English Turkish

adj. aydınlatılmamış, ışıksız, cahil, bilgisiz

UNILOCULAR : English Turkish

adj. tek odalı, tek odası olan, tek bölmeli

UNIMAGINABLE : English Turkish

adj. düşünülemez, tasavvur edilemez

UNIMAGINABLY : English Turkish

adv. hayal etmesi veya tanımlaması imkansız bir şekilde

UNIMAGINATIVE : English Turkish

adj. hayal gücü olmayan, yaratıcı olmayan

UNIMAGINATIVELY : English Turkish

adv. hayalgücünden yoksun bir şekilde; yaratıcı olmayan bir şekilde

UNIMAGINED : English Turkish

adj. umulmadık, beklenmedik