Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UNKINDNESS : English Turkish

n. kalpsizlik, merhametsizlik; adilik, cimrilik, alçaklık, hasislik

UNKINGLY : English Turkish

adj. krallara layık olmayan, muhteşem olmayan

UNKINGLY : English Turkish

adv. bir krala layık olmayan bir şekilde, kraliyete ait olmayan bir şekilde

UNKISSED : English Turkish

adj. öpülmemiş

UNKNIT : English Turkish

adj. çözen, söken, aydınlatan; aydınlatılmış olan, çözülmüş olan

UNKNOT : English Turkish

v. bir düğümü çözmek, bir düğümü açmak, bağlanmış bir ipi veya halatı çözmek

UNKNOWABLE : English Turkish

adj. bilinmeyen, bilinemeyen

UNKNOWING : English Turkish

adj. habersiz, bilgisiz, cahil, bilmeyen

UNKNOWINGLY : English Turkish

adv. bilmeksizin veya farkında olmaksızın, cahil/habersiz bir şekilde

UNKNOWINGNESS : English Turkish

n. habersiz olma, bilgisizlik, cahillik; bilgilendirilmemiş olma durumu

UNKNOWN : English Turkish

n. bilinmeyen, bilinmez, yabancı

UNKNOWN : English Turkish

adj. bilinmeyen, tanınmamış, bilinmez, gizli, meçhul, yabancı

UNKNOWN COUNTRY : English Turkish

ilinmeyen ülke, tanınmayan ülke, tanıdık olmayan bölge

UNKNOWN FLYING OBJECT : English Turkish

n. ufo, bilinmeyen uçan cisim

UNKNOWN QUANTITY : English Turkish

ilinmeyen [mat.]

UNKNOWN SOLDIER : English Turkish

meçhul asker

UNKNOWN TO : English Turkish

adv. bilmediği, tanımadığı, bildirmeden, haberi olmadan

UNKNOWN TO HIM : English Turkish

onun tarafından tanınmayan, onun için yabancı, ona tanıdık değil

UNKNOWN WARRIOR : English Turkish

meçhul asker

UNKOSHER : English Turkish

adj. yahudilerce temiz sayılmayan, kosher olmayan

UNLABELED : English Turkish

adj. etiketsiz

UNLABELLED : English Turkish

adj. etiketsiz

UNLABORED : English Turkish

adj. çalışılmamış, işlenmemiş, kolay

UNLABOURED : English Turkish

adj. çalışılmamış, işlenmemiş, kolay

UNLACE : English Turkish

v. bağını çözmek, bağcıklarını çözmek