Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UNTYPICALLY : English Turkish

adv. atipikçe, sıra dışı bir şekilde, tipik olmayan bir şekilde, karakteristik olmayan bir şekilde, alışılmamış bir şekilde

UNUNITED : English Turkish

adj. ayrı, birleşmemiş, birleştirilmemiş, birlikte olmayan, bir arada olmayan, tek olarak birleştirilmemiş

UNUSABLE : English Turkish

adj. kullanılmaz, faydasız

UNUSED : English Turkish

adj. kullanılmamış, yepyeni, kullanılmayan, alışmamış

UNUSED TO : English Turkish

adj. alışmamış, alışık olmayan

UNUSUAL : English Turkish

adj. alışılmadık, nadir, ender, olağandışı, tuhaf, acayip

UNUSUAL DEATH : English Turkish

anormal ölüm, sıra dışı ölüm, sıradan olmayan sebeplerden gerçekleşen ölüm, olağan olmayan ölüm, olağan dışı ölüm

UNUSUAL EVENT : English Turkish

anormal olay, sıra dışı olay, sıradan olmayan olay, olağan olmayan olay, olağan dışı olay, nadir olay, sık sık rastlanmayan olay

UNUSUAL WEATHER CONDITIONS : English Turkish

anormal hava koşulları, belirli bir mevsimde görülen anormal hava, sıra dışı hava koşulları, sıradan olmayan hava

UNUSUALLY : English Turkish

adv. olağandışı olarak

UNUSUALNESS : English Turkish

n. olağandışılık

UNUTILISED : English Turkish

adj. (Britanya İngilizcesi) kullanılmayan, atıl, işletilmeyen (unutilized olarak da yazılır)

UNUTILIZED : English Turkish

adj. (Amerikan İngilizcesi) kullanılmayan, atıl, işletilmeyen (unutilised olarak da yazılır)

UNUTTERABLE : English Turkish

adj. kelimelerle anlatılamaz, tarifsiz, söylenemez, ağza alınmaz, aşağılık

UNUTTERABLY : English Turkish

adv. anlatılamayacak bir biçimde, anlatılamayacak derecede, açıklanamayacak bir biçimde açıklanamayacak bir şekilde

UNUTTERED : English Turkish

adj. söylenmemiş, açıklanmamış, dillendirilmemiş

UNVACCINATED : English Turkish

adj. aşılanmamış, aşı yapılmamış, aşısı yapılmamış, aşısız

UNVALUED : English Turkish

adj. değer verilmemiş, önemsenmemiş, değeri belirtilmemiş, paha biçilmemiş

UNVANQUISHED : English Turkish

adj. yenilmemiş, yenilmez, fethedilmemiş, fethedilmez, zapt edilmemiş, zapt edilmez

UNVARIABLENESS : English Turkish

n. değişmezlik, değişiklik göstermeme durumu, değişmeme, her zaman aynı kalma durumu

UNVARIED : English Turkish

adj. değişmemiş, aynı kalmış

UNVARNISHED : English Turkish

adj. cilasız, verniksiz, süssüz, çıplak (gerçek), yalın, salt

UNVARYING : English Turkish

adj. değişmeyen, değişmez

UNVARYINGLY : English Turkish

adv. değişmeden, değişiklik göstermeden, değişim göstermeden, her zaman aynı kalan bir şekilde

UNVEIL : English Turkish

v. peçesini kaldırmak, örtüsünü açmak, ortaya çıkarmak, açılışını yapmak, açığa vurmak, açıklamak, açılışı yapılmak