Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UNWRAP : English Turkish

v. açmak, paketini açmak

UNWRINKLE : English Turkish

v. kırışıklıkları kaldırmak, kırışıklıkları yok etmek, buruşuklukları kaldırmak, buruşuklukları yok etmek

UNWRINKLED : English Turkish

adj. kırışıksız, kırışıkları düzeltilmiş

UNWRITTEN : English Turkish

adj. yazılmamış

UNWRITTEN LAW : English Turkish

yazısız hukuk, gelenekler, töreler

UNWRITTEN ON : English Turkish

adj. yazısız, boş (kâğıt)

UNYIELDING : English Turkish

adj. boyun eğmez, sert, inatçı

UNYIELDINGLY : English Turkish

adv. boyun eğmez bir şekilde, inatçıca, inatçı bir şekilde, peşini bırakmadan

UNYOKE : English Turkish

v. boyunduruğunu çıkarmak, boyunduruktan kurtarmak

UNZEALOUS : English Turkish

adj. azimsiz, azimli olmayan, gayretsiz, gayretli olmayan, hevessiz, hevesli olmayan, coşkusuz, coşkulu olmayan

UNZEALOUSLY : English Turkish

adv. azimsizce, azimli olmayan bir şekilde, gayretsizce, gayretli olmayan bir şekilde, hevessizce, hevesli olmayan bir şekilde, coşkusuzca, coşkulu olmayan bir şekilde

UNZIP : English Turkish

v. fermuarını açmak, direncini kırmak [amer.], halletmek [amer.]

UP : English Turkish

prep. yukarı, yukarıya, tepesinde, içeride (ülke)

UP : English Turkish

interj. kalk, yaşasın, yukarı

UP : English Turkish

n. çıkış, artış, uyarıcı, mutluluk veren şey

UP : English Turkish

v. yükseltmek, artırmak, uyuşturucu almak

UP : English Turkish

adj. ayakta, dik, çıkmış, yükselmiş, üstün, önde, ayaklanmış, olmuş, olmakta, keyifli, ümitli, yukarı giden, şehre giden

UP : English Turkish

adv. yukarı, yukarıya, kuzeye, hepsini (fiillerle)

UP A GUM TREE : English Turkish

zor durumda

UP A TREE : English Turkish

zor durumda, çıkmazda

UP AGAINST : English Turkish

-e karşı, yüz yüze; kaderinde olmak, yazgısında olmak

UP AGAINST A STONE WALL : English Turkish

taş bir duvara karşı, başı dertte, zor durumda, zorda, darda, sıkıntıda

UP AGAINST THE WALL : English Turkish

adv. var gücüyle, sonuna kadar, son nefesine kadar, kanının son damlasına kadar

UP AND ABOUT : English Turkish

hastalıktan kalkmış, iyileşmiş

UP AND COMING : English Turkish

adj. ümit verici, gelecek vaadeden, geleceği parlak, girişken, açıkgöz