Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UTILITY ROOM : English Turkish

depolama odası, depo odası, bakım odası, yedek oda, bakım ve çamaşır yıkama araçlarının bulunduğu oda, çamaşır odası

UTILIZABLE : English Turkish

adj. kullanılabilir, yararlanılabilir

UTILIZATION : English Turkish

n. kullanım, kullanma, yararlanma, faydalanma

UTILIZE : English Turkish

v. kullanmak, yararlanmak, istifade etmek, yarar sağlamak, faydalı hale getirmek

UTILIZER : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) kullanan, faydalanan, kullanan veya fayda elde eden kişi (utiliser olarak da kullanılır)

UTMOST : English Turkish

n. son derece, son nokta, elinden gelen çaba

UTMOST : English Turkish

adj. en uzak, en son, en fazla, en yüksek, son derece, olanca

UTMOST ABILITY : English Turkish

en üst yeterlilik, en iyi performans, maksimum potansiyel, elden gelenin en iyisi

UTMOST GOOD FAITH : English Turkish

azami iyi niyet, maksimum iyi niyet, maksimum dürüstlük ve iyi niyet

UTO-AZTECAN : English Turkish

n. Uto-Aztek dilini konuşan bir kabile üyesi

UTO-AZTECAN LANGUAGE : English Turkish

n. Uto-Aztek dili, Birleşik Devletler'in batısında ve Meksika'da konuşulan Amerikan Kızılderili dillerinin (Nahuatl, Ute, Shoshone, Comanche, Pima, Hopi ve diğerlerini içerir) bir ailesi; Uto-Aztek dilini konuşan bir kabile

UTOPIA : English Turkish

n. düşler ülkesi, gerçekleşmesi imkânsız düşünce, ütopya

UTOPIA : English Turkish

n. ütopya, ideal mükemmeliyetin olduğu yer veya ülke; siyasi ve sosyal mükemmeliyet idealist planı

UTOPIAN : English Turkish

adj. ütopik, düşsel, ideal, gerçekleşmesi imkânsız

UTOPIAN : English Turkish

n. ütopyacı, ütopist

UTOPIANISM : English Turkish

n. ütopyacılık

UTP : English Turkish

irbirleri içine geçmiş iki kalkansız telden oluşan ucuz tipte kablo (ev telefonu kablajı ile bazı yerel ağlarda kullanılan kablo)

UTRICLE : English Turkish

n. kırbacık, içkulak boşluğu, kesecik

UTRICULAR : English Turkish

adj. kesecikle ilgili, keseciğe özgü, torbacıkla ilgili, torbacığa özgü, küçük bir torbacığa benzeyen, küçük bir kesecik gibi olan

UTRICULITIS : English Turkish

n. iç kulak torbacığı yangısı, iç kulak keseciği enfeksiyonu (Patoloji)

UTRICULUS : English Turkish

n. kesecik yapısında, keseciğe benzer, küçük bir torbacığa benzer, küçük bir kesecik gibi, iç kulak, kesecik, torbacık (Botanik, Anatomi)

UTTAPAM : English Turkish

n. (Hint Mutfağı) pişmiş pirinç unu ve sebze (domates, soğan, kırmızı biber vs) ile yapılan (dosaya benzeyen) kalın gözleme

UTTAR PRADESH : English Turkish

Kuzey Hindistan'da bir eyalet

UTTARANCHAL : English Turkish

n. Hindistan'ın bir eyaleti

UTTER : English Turkish

v. söylemek, dile getirmek, ifade etmek, telâffuz etmek, açığa vurmak, ses çıkarmak, basmak (çığlık), atmak (çığlık), piyasaya sürmek (sahte para vb.)