Multilingual Turkish Dictionary

English

English
VECTOR GRAPHICS : English Turkish

vektörel grafik, vektörel çizim, matematiksel formüllerle yaratılan çizim

VECTORED : English Turkish

adj. vektörlü, yöneyli, yöneylendirilmiş, büyüklük ve yönelimi olan bir niceliğin matematiksel temsili

VECTORED THRUST : English Turkish

doğrudan itişli, güç tepkimeli, bir uçağın farklı cihazlar kullanarak yönünü değiştirebilmesini sağlayan ve bundan dolayı da uçağın yönünü kontrol eden hava emme kuvveti (uçaklarda)

VECTORIAL : English Turkish

adj. vektörel, vektöryel, yöneysel, vektörle ilgili, vektöre özgü (genişlik ve uzunluğu olan düz parça, büyüklük ve yönü belirten matematiksel ifade)

VECTORMAN : English Turkish

n. bilgisayar aksiyon oyunu (Sega tarafından üretilen)

VECTORS IN QUADRATURE : English Turkish

tümlev vektörler, dikey vektörler, düşey vektörler

VEDA : English Turkish

n. kutsal Hindu yazmaları; Veda'nın dört kutsal kitabından her biri

VEDANTA : English Turkish

n. Hindu felsefesi

VEDANTIC : English Turkish

adj. Vedanta Hindu dini felsefesine ait yada onunla alakalı

VEDETTE : English Turkish

n. haberci, istihbaratçı, düşmanı gözetlemek üzere gönderilen gözleyici

VEDETTE BOAT : English Turkish

gözetleme botu, gözetleme kayığı, düşmanı gözetlemek üzere kullanılan küçük bot

VEDIC : English Turkish

adj. Veda'ya ait yada onunla alakalı, Hinduizm'de kutsal yazmalarla alaklı; Vedalar'a ait, Veda'nın dört kutsal kitabından her biri ile alaklı

VEE : English Turkish

adj. v şeklinde

VEE BELT : English Turkish

n. v kayışı

VEE ENGINE : English Turkish

n. v tipi motor

VEEP : English Turkish

n. başkan yardımcısı

VEER : English Turkish

n. yön değiştirme, dönme, döndürme

VEER : English Turkish

v. yön değiştirmek, dönmek, döndürmek, saptırmak

VEER OFF : English Turkish

sapmak, ayrılmak, dönmek, yeni bir yön çizmek, başarısız olmak

VEER ROUND : English Turkish

yön değiştirmek, dönmek, döndürmek, saptırmak

VEERINGLY : English Turkish

adv. saparak, ayrılarak, dönerek, yeni bir yön çizmerek, başarısız olmak

VEERY : English Turkish

n. ardış kuşu, Wilson ardıcı, doğu Birleşik Devletler'de görülen ve güzel ötüşüyle bilinen altın-kahverengi bir ardıç (Zooloji)

VEG : English Turkish

v. (Argo) rahatlamak ve hiçbir şey yapmamak, arkaya yaslanmak, televizyon karşısında vakit geçirmek

VEG : English Turkish

n. "vegetable (sebze)", (Britanya İngilizcesi) sebze

VEG OUT : English Turkish

v. (Argo) rahatlamak ve hiçbir şey yapmamak, arkaya yaslanmak, televizyon karşısında vakit geçirmek