English
VERMICIDE : English Turkish
n. solucan ilacı
VERMICULAR : English Turkish
adj. vermiküler, kurtçuklarla ilgili, kurtçuklara özgü, solucanlarla ilgili, solucanlara özgü; kurtçuk şeklinde veya kurtçuk izleri şeklinde olan; kurtçuğumsu, kurtçuğa benzeyen, solucana benzeyen, solucanımsı
VERMICULATE : English Turkish
adj. vermikülit, kurtçuklarla ilgili, kurtçuklara özgü, solucanlarla ilgili, solucanlara özgü; kurtçuk şeklinde veya kurtçuk izleri şeklinde olan; kurtçuğumsu, kurtçuğa benzeyen, solucana benzeyen, solucanımsı
VERMICULATED : English Turkish
adj. solucan gibi, solucanlı, kurtlu, delik deşik
VERMICULATION : English Turkish
n. solucanlara veya solucan izlerine benzeyen dalgalı dekorasyon; solucan istilası sonucunda ortaya çıkan durum; solucan benzeri dalgalı hareket (bağırsaklarda olduğu gibi)
VERMICULITE : English Turkish
n. vermikülit, mikanın başkalaşmasından oluşan sulu silikatlardan herhangi biri
VERMICULTURE : English Turkish
n. vermikültür, halkalı solucan yetiştiriciliği
VERMIFORM : English Turkish
adj. solucan şeklinde, kurt şeklinde
VERMIFORM APPENDIX : English Turkish
apandis, körbağırsak
VERMIFUGAL : English Turkish
adj. solucan düşürücü, solucan öldürücü, solucanlar için öldürücü olan
VERMIFUGE : English Turkish
n. solucan ilacı
VERMILION : English Turkish
adj. parlak kırmızı
VERMILION : English Turkish
v. kıpkırmızı yapmak, al al yapmak
VERMILION : English Turkish
n. parlak kırmızı, zincifre boyası
VERMILLION : English Turkish
n. Güney Dakota'da (ABD) bir şehir
VERMILLION : English Turkish
n. parlak kırmızı, zincifre, kırmızının parlak bir tonu, Çin kırmızısı, cıva ile sülfür arasındaki kimyasal reaksiyonla elde edilen parlak kırmızı, kırmızımsı pigment elde etmek için kullanılan cıvasal sülfat
VERMILLION : English Turkish
adj. parlak kırmızı, zincifre, kırmızının parlak bir tonu
VERMIN : English Turkish
n. haşarat, parazit, zararlı hayvan, it kopuk
VERMIN KILLER : English Turkish
n. haşarat avcısı, haşere ilacı
VERMINATION : English Turkish
n. vermin istilası, mikrop saldırısı, parazit istilası
VERMINOUS : English Turkish
adj. haşaratlı, bitli, haşaratın neden olduğu, ayaktakımından
VERMINOUSLY : English Turkish
adv. mikrobik bir şekilde; parazit ile; iğrenç bir şekilde, soğuk bir şekilde
VERMIS : English Turkish
n. orta lop, beyinciğin sağ ve sol lopları arasında kalan orta lop (Anatomi)
VERMIS CEREBELLI : English Turkish
n. orta lop, beyinciğin sağ ve sol lopları arasında kalan orta lop (Anatomi)
VERMONT : English Turkish
n. Vermont eyaleti, ABD'nin kuzeydoğusunda bir eyalet
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani