English
VICEGERENT : English Turkish
n. vekil, temsilci, kanun koyucunun temsilcisi, monarşinin otoritelendirdiği kimse
VICENNIAL : English Turkish
adj. yirmi yıl süren, yirmi yılda bir olan
VICEREGAL : English Turkish
adj. genel vali ile ilgili
VICEREGALLY : English Turkish
adv. genel vali gibi, krallık temsilcisi vali gibi
VICEREINE : English Turkish
n. genel vali (kadın), genel valinin karısı
VICEROY : English Turkish
n. genel vali
VICEROYAL : English Turkish
adj. genel vali ile ilgili
VICEROYALTY : English Turkish
n. genel valilik, genel vali bürosu, krallık temsilcisi valiliğin çalışma yeri; genel vali tarafından yönetilen alan, krallık temsilcisi tarafından yönetilen alan
VICHY : English Turkish
n. orta Fransa'da bir şehir,
1944 arasında Henri Petain yönetimindeki Fransız hükümetinin bulunduğu yer
VICHY REGIME : English Turkish
Vichy rejimi, Fransa'da
1944 yılları arasında Alman Nazilerle işbirliği yapan rejim (Henri Philippe Petain'in önderliğini yaptığı)
VICHY WATER : English Turkish
adj. Vichy suyu, Fransa'da Vichy şehrine ithafen isimlendirilen mineralli su ile alakalı
VICHYSSOISE : English Turkish
n. patates ve pırasa ile yapılan kremalı çorba
VICIA : English Turkish
n. (Botanik) yıllık veya uzun ömürlü otsu bitkiler cinsi (bezelye ailesinden fiğ bitkisinin dahil olduğu)
VICINAGE : English Turkish
n. civar, çevre, etraf
VICINAL : English Turkish
adj. komşu, benzer
VICINITY : English Turkish
n. civar, çevre, etraf, dolay, havali
VICIOUS : English Turkish
adj. ahlaksız, kötü, fena, berbat, haince, şiddetli, bozuk, huysuz
VICIOUS ATTACK : English Turkish
hırçın saldırı, korkunç saldırı, acımasız saldırı
VICIOUS CIRCLE : English Turkish
n. fasit daire, kısır döngü
VICIOUS RUMOR : English Turkish
acımasız söylenti, kötü niyetli dedikodu, kötücül söylenti
VICIOUSLY : English Turkish
adv. acımasızca, korkunç bir şekilde; gaddarca; hanince, kindarca; sapkın bir şekilde, hatalı bir şekilde
VICIOUSNESS : English Turkish
n. ahlaksızlık, kötülük, fenalık, huysuzluk, kötü niyet
VICISSITUDE : English Turkish
n. değişiklik, değişme
VICISSITUDES : English Turkish
n. değişiklikler, iniş çıkışlar, şartların değişmesi, şansın dönmesi
VICISSITUDES OF FATE : English Turkish
kaderin değişiklikler, kaderin cilveleri, kaderin iniş ve çıkışları, bir kimse veya toplumun başına gelen ani değişiklikler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani