Multilingual Turkish Dictionary

English

English
WIFE AND MOTHER : English Turkish

karı (eş) ve anne, ailesi olan kadın

WIFE OF HIS BOSOM : English Turkish

onun karısı, onun eşi, onun partneri, onun hayat arkadaşı, onun kadın arkadaşı

WIFE OF HIS YOUTH : English Turkish

gençliğindeki karısı, onun gençlik yıllarındaki karısı, genç bir erkek iken evlenilen eş

WIFE OF ONE'S BOSOM : English Turkish

can ciğer karısı (eşi), onun sevgili eşi

WIFEHOOD : English Turkish

n. karılık, karı olma durumu, eşlik, eş olma durumu, evli olma

WIFELESS : English Turkish

adj. karısız, eşsiz, bekâr, evli olmayan

WIFELY : English Turkish

adj. karı gibi, eş gibi, hanım gibi, bir karıya yaraşır şekilde, bir eşe yakışır şekilde

WIFFLE BALL : English Turkish

Wiffle topu, sekiz dikdörtgen şeklinde deliği olan ve beyzbol benzeri bir oyun oynamak için kullanılan hafif plastik top markası (özellikle çocuklar için tasarlanmış); Wiffle topu ile oynanan oyun

WIFIE : English Turkish

n. hanım, hatun

WIG : English Turkish

n. peruk, takma saç

WIG OUT : English Turkish

v. aşırı derecede korkmak, dehşete düşmek, korkudan balatayı sıyırmak ("She woke up in the hospital and did not know where she was so she wigged out {Gözlerini hastanede açtı ve nerede olduğunu anlayamayınca dehşete kapıldı}")

WIGEON : English Turkish

n. yaban ördeği, her kanadında beyaz bir benek olan Avrasya kökenli bir tatlı su ördeği; parlak beyaz bir başı olan Kuzey Amerika'ya özgü bir yaban ördeği

WIGGED : English Turkish

adj. peruklu, peruk giyen, yapay saç takan

WIGGING : English Turkish

n. azarlama, paylama

WIGGLE : English Turkish

v. rahat durmamak, kıpır kıpır oynamak, kıpırdamak, kıvrılmak, oynatmak, kıpırdatmak

WIGGLER : English Turkish

n. bir taraftan diğerine hareket eden şey veya kimse

WIGGLY : English Turkish

adj. dalgalı, kıvrımlı, büklümlü; kımıldayan, kıpırdayan, kıvranan

WIGHT : English Turkish

n. kimse, kişi, insan

WIGHT : English Turkish

n. kimse, kişi, zat; doğaüstü yaratık; canlı yaratık, yaşayan varlık (Eski Kullanım)

WIGHT : English Turkish

adj. cesaretli, güçlü, kuvvetli; aktif, enerjik

WIGLET : English Turkish

n. postiş, parça peruk, küçük peruk

WIGMAKER : English Turkish

n. peruk imalatçısı; perukçu, peruk satan kimse

WIGSTOCK : English Turkish

n. AIDS ile mücadele için bağış toplamak amacıyla yıllık olarak düzenlenen ve homoseksüel ve travestilerin performans gösterdikleri etkinlik

WIGWAG : English Turkish

v. hafifçe sallanmak

WIGWAM : English Turkish

n. kızılderili çadırı