English
ZONE DEFENCE : English Turkish
ölge savunması, alan savunması, aynı bölgede bulunan rakip bir oyuncuyu koruma
ZONE OF FIRE : English Turkish
ateş sahası, ateş alanı, bir askere veya asker grubuna tahsis edilmiş ve o alan içinde hedefe ateşin serbest olduğu bölge
ZONE OUT : English Turkish
v. algısını kapatmak, ilgisini yitirmek, çevrede olanlara ilgisini yitirmek; belirli bir durumu aklen terk etme, belli bir şeyi aklından çıkarma
ZONE TIME : English Turkish
n. saat kuşağı, zaman kuşağı, zaman bölgelerine göre hesaplanan standart zaman
ZONED : English Turkish
adj. (Argo) sarhoş; boşluk bırakılmış, boşluk verilmiş
ZONELESS : English Turkish
adj. bölgesiz, alansız, kuşaksız, çevrelenmemiş
ZONIAN : English Turkish
adj. Panama Kanalı kuşağına ait
ZONIAN : English Turkish
n. Panama Kanalı kuşağında ikamet eden veya yaşayan kimse
ZONIFUGAL : English Turkish
adj. zonifügal, ölme veya bir alandan ya da bir bölgeden dışarı çıkma (Tıp)
ZONING : English Turkish
n. bölgelere ayırma, alanlara ayırma; çevreleme, etrafını çevirme işi; belirli alanlarda inşa edilebilecek ve üzerinde faaliyette bulunulabilecek binaları çeşit ve büyüklük açısından sınıflayan belediye düzenlemeleri
ZONK : English Turkish
v. (Argo) bir kimseye şiddetlice vurmak; bilincini kaybetmek, kendinden geçmek (yasadışı uyuşturucu madde veya aşırı miktarda alkol tüketiminden dolayı)
ZONK OUT : English Turkish
v. uykuya hızlı dalmak, çabucak uyuyakalmak; bilinç kaybetmek (uyuşturucu veya yüksek miktarda alkol kullanımından kaynaklı olarak)
ZONKED : English Turkish
adj. sarhoş, fitil gibi, uçmuş, bitkin, canı çıkmış
ZONULA : English Turkish
n. küçük bölge, küçük kuşak, bölgecik, küçük alan
ZONULAR : English Turkish
adj. küçük bölgeyle ilgili, küçük kuşağa özgü, küçük alanla ilgili
ZONULE : English Turkish
n. küçük bölge, küçük kuşak, bölgecik, küçük alan
ZOO : English Turkish
n. hayvanat bahçesi
ZOOBLAST : English Turkish
n. hayvan hücresi
ZOOCHEMISTRY : English Turkish
n. hayvan kimyası
ZOODERMIC : English Turkish
adj. zoodermik, hayvan derisiyle ilgili, hayvan derisine özgü; (Tıp) hayvan derisiyle yapılan, hayvan derisiyle tamamlanan (deri aşılamasıyla)
ZOOERASTIA : English Turkish
n. zooerasti, hayvanlarla cinsel ilişkiye girme, bir insanla hayvan arasındaki cinsel ilişki
ZOOGAMY : English Turkish
n. zoogami, cinsel üreme, hayvanların cinsel üremesi
ZOOGENIC : English Turkish
adj. zoojenik, hayvanlardan olma, hayvanlarca üretilen
ZOOGENOUS : English Turkish
adj. hayvanlardan olma, hayvanlarca üretilen
ZOOGEOGRAPHER : English Turkish
n. zoocoğrafya uzmanı, hayvan coğrafyası uzmanı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani