English
ZWINGLIAN : English Turkish
adj. Ulrich Zwingli tarafından ortaya atılan doktrinle alakalı
ZWINGLIAN : English Turkish
n. Ulrich Zwingli tarafından ortaya atılan doktrinin taraftarı
ZWITTERION : English Turkish
n. zwitterion, (Kimya) negatif ve pozitif yüklü olan iyon
ZYDECO : English Turkish
n. Fransız dans ritimleriyle Karayip Adaları müziği ve blues müziğin bir karışımı olan güney Louisiana Cajun müziği (genelde gitar akordeon ve kemanla çalınır)
ZYGAL : English Turkish
adj. H gibi, H harfine benzeyen
ZYGAPOPHYSIS : English Turkish
n. zigapofiz, omurgalılarda kabartılanma (Anatomi, Zooloji)
ZYGODACTYL : English Turkish
adj. her ayakta önde ve arkada ikişer başparmak olması durumu (özellikle de kuşlarla ilgili)
ZYGODACTYL : English Turkish
n. her ayağının ön ve arka kısmında ikişer başparmak bulunan bir kuş türü
ZYGODACTYLY : English Turkish
n. (Zooloji) bazı kuşlarda her ayağın ön ve arka kısmında ikişer başparmak bulunması durumu
ZYGOGENESIS : English Turkish
n. (Biyoloji) gametlerin yeniden üretimi; zigot yaratılması, döllenmiş yumurta yaratılması
ZYGOID : English Turkish
adj. (Biyoloji) çekirdekteki homolog çiftlerinde düzenlenmiş bir çift kromozom seti bulunduran (gametler haricinde vücuttaki hücrelerin çoğu diploittir {çifttir})
ZYGOMA : English Turkish
n. elmacık kemiği
ZYGOMATIC : English Turkish
adj. elmacık kemiğiyle ilgili, elmacık kemiğine özgü, şakak kemiği şakak kemiğine özgü
ZYGOMORPHIC : English Turkish
adj. (Biyoloji) bir bakışımlı, tasnif edilebilen
ZYGOMORPHOUS : English Turkish
adj. (Biyoloji) bir bakışımlı, tasnif edilebilen
ZYGOPHYTE : English Turkish
n. (Botanik) zigosporla tekrar üreyen bir bitki türü
ZYGOSIS : English Turkish
n. zigosis, çiftleşme, çiftleme, eşleşme, eşleme (Biyoloji)
ZYGOSPORE : English Turkish
n. birbirine benzeyen iki üreme hücresinin birleşmesinden oluşan hücre (Biyoloji)
ZYGOTE : English Turkish
n. zigot, döllenmiş yumurta, erkek ve dişi gametlerle biçimlenmiş herhangi bir hücre; hücre aşamasının başlangıcında olan embriyo (Biyoloji)
ZYGOTENE : English Turkish
n. zigoten, bir hücrenin ayrılma aşaması (Biyoloji)
ZYGOTIC : English Turkish
adj. zigotik, döllenmiş yumurta ile ilgili, zigota özgü, erkek ve dişi gametlerle biçimlenmiş herhangi bir hücreyle ilgili; hücre aşamasının başlangıcında olan embriyo ile ilgili (Biyoloji)
ZYGOTICALLY : English Turkish
adv. zigotik bir şekilde, döllenmiş yumurta ile ilgili bir şekilde, zigota özgü bir şekilde, erkek ve dişi gametlerle biçimlenmiş herhangi bir hücreyle ilgili bir şekilde; hücre aşamasının başlangıcında olan embriyo ile ilgili bir şekilde (Biyoloji)
ZYKLON-B : English Turkish
Alman toplama kamplarında insanları öldürmek için kullanılan gaz
ZYMASE : English Turkish
n. zimaz, maya özü (Biyokimya)
ZYME : English Turkish
n. (Eski Kullanım) bulaşıcı hastalık sebebi, mayalandırıcı madde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani