Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ABIDE BY ONE'S WORD : English Turkish

v. sözünde durmak, sözünü tutmak

ABIDE BY THE CIRCUMSTANCES : English Turkish

her koşulda itaat

ABIDER : English Turkish

n. itaat eden kimse; oturan veya ikamet eden kimse; boyun eğen veya itaat eden kimse

ABIDETH : English Turkish

v. kalmak; yaşamak, oturmak; devam etmek; müsamaha göstermek, sineye çekmek; beklemek; boyun eğmek, kabul etmek, itaat etmek, uymak

ABIDING : English Turkish

adj. sonsuz, ebedi, kalıcı, daimi

ABIDING BY THE LAW : English Turkish

kanunlara itaat etme, yasalara uygun şekilde

ABIDING PLACE : English Turkish

n. kalıcı yer, sabit mekan

ABIDINGLY : English Turkish

adv. sürekli olarak, hiç durmaksızın, inatla

ABIDINGNESS : English Turkish

n. dayanıklılık, ebedilik, sabır sebat

ABIDJAN : English Turkish

n. Fildişi Sahillerinin ticari ve idari şehri (Fildişi Sahilleri’nin eski resmî başkenti ve aslında halen öyle düşünülmektedir)

ABIE : English Turkish

n. bir erkek adı (Abraham’ın kısaltması)

ABIECTIC : English Turkish

adj. köknar ağacınına veya onun saplarına ait

ABIENT : English Turkish

adj. bir durum veya uyarıcıdan uyaran organizmanın alınması (Psikoloji)

ABIES : English Turkish

n. Köknar olarak bilinen iğne yapraklı ağaç cinsi

ABIETATE : English Turkish

n. (Kimya) abiyetik asit tuzu (silvik asit)

ABIETIC : English Turkish

adj. Köknar ağacına veya köknar ağacından elde edilen ürünlere ait

ABIGAIL : English Turkish

n. Abigayl (özel isim)

ABIGAIL : English Turkish

n. hizmetçi; refakâtçi kadın

ABILENE : English Turkish

n. orta Texas’ta (ABD) bir şehir; orta Kansas’ta bir şehir (ABD)

ABILITY : English Turkish

n. yetenek, kabiliyet, beceri; güç, iktidar; yeterlik

ABILITY TEST : English Turkish

n. yetenek testi

ABILITY TO PAY : English Turkish

n. ödeme gücü

ABILITY TO PAY : English Turkish

n. ödeme kapasitesi, ödemek için yeterli kaynaklara sahip olma; daha yüksek vergi ödeyebilecek zengin insanlardan bunun talep edilmesi prensibi (Ekonomi)

ABILITY TO SURVIVE : English Turkish

hayatta kalma yeteneği, dayanma kapasitesi, finansal kapasite

ABILITY TO WITHSTAND DISAPPOINTMENTS : English Turkish

hayalkırıklıklarına dayanma kabiliyeti, hayal kırıklığı ile baş edebilme kapasitesi, sıkıntılıların üstesinden gelebilme yeteneği