Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ABRASION : English Turkish

n. aşındırma, aşınma, yıpranma, yenme, aşınmış kısım, aşınma sonucu kopan parçalar; sıyrık, sıyırma

ABRASION MARKS : English Turkish

kazıntı izleri, sürtünme çizikleri

ABRASION TEST : English Turkish

n. bir malzemenin aşındırıcılara karşı direncinin derecesinin değerlendirildiği labaratuvarda yapılan test; aşınmalara karşı direnç derecesinin değerlendirildiği test

ABRASION TESTING : English Turkish

aşınma test süreci

ABRASIVE : English Turkish

n. aşındırıcı madde, taşlama malzemesi

ABRASIVE : English Turkish

adj. aşındırıcı, aşındıran; törpüleyici; yıpratıcı, sinirlendirici

ABRASIVE WEAR : English Turkish

sağlam bir yüzeydeki hareket esnasında karşılıklı sert parçacıkların birbirlerine gösterdikleri direnç sebebiyle oluşan aşınma

ABRASIVELY : English Turkish

adv. aşındırıcı bir şekilde, sertçe, kabaca

ABRASIVENESS : English Turkish

n. aşındırıcılık kalitesi, sertlik, pürüzlülük

ABRAVANEL : English Turkish

n. bir erkek adı (İbranice); bir soyadı; Abarbanel, İber Yarımadası’nda yaşayan en eski ve en köklü Musevi ailelerden biri

ABRAXAS : English Turkish

n. üzerinde mistik bir kelime bir insan veya hayvan figürü gravürü olan değerli taş

ABREACT : English Turkish

v. dışa vurup rahatlamak, bastırılmış duyguyu dışa vurmak

ABREACTION : English Turkish

n. abreaksiyon, dışa vurup rahatlama

ABREACTIVE : English Turkish

adj. abreaksiyon üretim yeteneği ile alakalı; abreaksiyon üretme yeteneği

ABREAST : English Turkish

adv. yan yana, aynı hizada

ABREAST OF : English Turkish

adv. ayak uydurarak

ABREAST OF THE TIMES : English Turkish

güncellenmiş, aktüel

ABREAST WITH : English Turkish

adv. ayak uydurarak

ABREUVOIR : English Turkish

n. duvarcılıkta (veya masonlukta) iki taş arasındaki birleşme noktası veya boşluk

ABRIDGE : English Turkish

v. kısaltmak, özetlemek, kısmak; mahrum etmek

ABRIDGED : English Turkish

adj. kısaltılmış

ABRIDGEMENT : English Turkish

n. kısaltma, özetleme, özet

ABRIDGER : English Turkish

n. kısaltıcı, sadeleştirici, özetleyici; redüktör

ABRIDGMENT : English Turkish

n. kısaltma, özetleme, özet

ABRIM : English Turkish

adj. ağzına kadar dolu