Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ACIDURIC : English Turkish

adj. asidürik, asit içeren ortamda yetişebilen

ACIERATE : English Turkish

v. çeliklemek, demire veya çeliğe dönüştürmek

ACIERATION : English Turkish

n. çeliğe dönüştürme, demire veya çeliğe dönüştürme eylemi, çeliğe çevirmek

ACINIC : English Turkish

adj. asinik, asinöze ait ya da ilgili olan, yuvarlak boşluğa benzeyen

ACINIFORM : English Turkish

adj. asiniform, demet haline gelen, kümelenen (üzün gibi); asinözden oluşan, yuvarlak boşluk

ACINOSE : English Turkish

adj. asinöz, yuvarlak boşluktan oluşan (ayrıca acinous)

ACINOUS : English Turkish

adj. asinöz, yuvarlak boşluktan oluşan (ayrıca acinose)

ACINUS : English Turkish

n. salkım şeklinde oluşan, üzüm veya yumuşak meyve tohumu (Botanik); demet şeklinde yetişen küçük meyveler (Botanik); belirli bezlerde bulunan küçük kese benzeri oluşum (Anatomi)

ACK : English Turkish

"acknowledgement (kabul)"; karşılayan modemden gönderici modeme iletilen ve veri paketinin tam ve hatasız olarak alındığını gösteren karakter veya mesaj (Bilgisayar, Telekomünikasyon)

ACK ACK : English Turkish

uçaksavar ateşi, uçaksavar topu

ACK EMMA : English Turkish

adv. öğleden önce

ACKEE : English Turkish

n. ake, tropikal batı Afrika’ya özgü olan daima yeşil kalan ağaç (Karayib bölgesi, Florida ve Hawaii’de yetişen); zehirli tohumları olan ve sadece olgun olduğunda yenilebilen ake ağcının armut şeklinde olan kırmızı meyvesi (olgun olmadığı ve fazla olgun olduğu zaman zehirlidir)

ACKEMMA : English Turkish

n. uçak teknisyeni

ACKN : English Turkish

doğruluğunu kabul etmek, aldığını doğrulamak

ACKNOWLEDGE : English Turkish

v. tanımak, kabul etmek, onaylamak, itiraf etmek, alındığını bildirmek; teşekkür etmek

ACKNOWLEDGE THE RECEIPT : English Turkish

aldığını bildirmek, bir şeyi aldığını doğrulamak, aldığını kabul etmek

ACKNOWLEDGEABLE : English Turkish

adj. kabul edilebilir, izin verilebilir, fark edilebilir

ACKNOWLEDGED : English Turkish

adj. kabul edilen, tanınan

ACKNOWLEDGED THE URGENCY : English Turkish

aciliyetini kabul etmiştir, zorunluluğunu fark etmiştir, önemini fark etmiştir

ACKNOWLEDGEDLY : English Turkish

adj. kabul ederek, herkesin kabul edeceği gibi

ACKNOWLEDGEMENT : English Turkish

n. kabul, tanıma, onay, alındı, alındığını bildirme; teşekkür; borcun kabulü

ACKNOWLEDGER : English Turkish

n. kabul eden kimse, onaylayan kimse, itiraf eden kimse

ACKNOWLEDGMENT : English Turkish

n. kabul, tanıma, onay, alındı, alındığını bildirme; teşekkür; borcun kabulü

ACKNOWLEDGMENT OF DEBT : English Turkish

orcu kabullenme, mali borcu onaylama, finansal zorunlukları kabul etme

ACKNOWLEDGMENT OF PATERNITY : English Turkish

abalığı kabul etme, babalığı tanıma (Hukuk)