English
ACRYLONITRILE : English Turkish
n. vinil siyanür, lastik ve plastik üretiminde kullanılan zehirli kimyasal madde (Kimya)
ACT : English Turkish
n. hareket, davranış, amel, fiil; oyun, numara, rol, perde [tiy.]; eylem; kanun, yasa, resmi yazı; cinsel ilişki
ACT : English Turkish
v. davranmak, hareket etmek; oynamak, numara yapmak, numarası yapmak,rol yapmak, rol oynamak; etki etmek; görevini yapmak
ACT A PART : English Turkish
ol almak, rol oynamak
ACT AGAINST SOMEONE'S ORDERS : English Turkish
irinin emirlerine karşı çıkmak, emirlere itaat etmemek, söylenenleri yapmamak
ACT AS : English Turkish
görevi görmek, olarak bulunmak
ACT AS HOST : English Turkish
ev sahibi gibi davranmak, ev sahibi olmak
ACT CONTRARY TO NATURE : English Turkish
doğadışı davranmak, doğal olmayan bir biçimde, anormal bir şekilde davranmak
ACT FIRMLY : English Turkish
kararlı bir şekilde davranmak, şüphesiz veya tereddütsüz davranmak
ACT FOR : English Turkish
v. başkasını temsil etmek, başkasının adına bir şey yapmak; başkasının yerinde olmak; birine yadım etmek
ACT FOR SMB : English Turkish
v. vekâlet etmek, yerine bakmak
ACT IN A CASE : English Turkish
v. davayı yürütmek
ACT IN UNISON : English Turkish
irlikte hareket etmek, beraber hareket etmek, uyum içinde hareket etmek
ACT KINDLY : English Turkish
nazik bir şekilde davranmak, kibar bir şekilde davranmak, düşünceli bir şekilde davranmak, iyi olmak
ACT LIKE : English Turkish
v. gibi davranmak, ayağına yatmak;
gibi aynı şekilde davranmak;
mış gibi hareket etmek
ACT LIKE A BIG SHOT : English Turkish
v. önemli biriymiş gibi davranmak, çok önemli ve etkili bir kişiymiş gibi davranmak; meşhur kimse veya iyi tanınan kişiymiş gibi hareket etmek
ACT LIKE A FOOL : English Turkish
v. aptallık etmek
ACT MEANLY : English Turkish
kötü davranmak, cimri olmak, acımasız bir şekilde hareket etmek; kibar olmamak
ACT OF ASSAULT : English Turkish
saldırı eylemi, saldırı
ACT OF ATTAINDER : English Turkish
mahkum etme hareketi, yetki kullanma; yapılmış olan hareket; performans; yapma süreci
ACT OF BANKRUPTCY : English Turkish
n. iflas işlemi
ACT OF BRAVERY : English Turkish
cesaretli davranış, yüreklilik davranışı, kahramanlık davranışı
ACT OF CONGRESS : English Turkish
n. kongre kararı, kanun [amer.], yasa
ACT OF FOLLY : English Turkish
aptalca davranmak, aptalca hareket
ACT OF GOD : English Turkish
doğal afet, tabii afet
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani