Multilingual Turkish Dictionary

French To Turkish

French To Turkish
EN VOITURE! : French Turkish

herkes binsin!

EN VOULOIR À : French Turkish

"kin beslemek; göz dikmek "

EN VRAC : French Turkish

"ambalajsız, bağlayıp sarmadan; düzensiz şekilde, darmadağınık"

EN VUE DE : French Turkish

amacıyla

EN VÉRITÉ : French Turkish

hiç şüphesiz

EN ÉCHANGE : French Turkish

una karşılık

EN ÉCHANGE DE : French Turkish

karşılık olarak, karşılığında

EN ÉCHARPE : French Turkish

verev, çaprazlama

EN ÉCRASER : French Turkish

derin uykuda olmak

EN ÉQUERRE : French Turkish

dik açı yapacak biçimde

EN ÉQUIPE : French Turkish

takım halinde

EN ÉTÉ : French Turkish

yazın

EN ÉVEIL : French Turkish

"tetikte; pusuda "

EN-CAS : French Turkish

[le] hafif yemek

EN-TÊTE : French Turkish

[le] (kâğıtta\\zarfta) başlık

ENCABLURE : French Turkish

[la] deniz milinin onda biri

ENCADREMENT : French Turkish

"[le] çerçeveleme; çerçeve, pervaz; kadroya alma"

ENCADRER : French Turkish

"çerçevelemek; çevrelemek; kadroya almak; etrafını sarmak"

ENCADREUR : French Turkish

[le] çerçeveci

ENCAISSE : French Turkish

[la] kasadaki paralar, para mevcudu

ENCAISSER : French Turkish

"kasaya koymak; para toplamak"

ENCAISSEUR : French Turkish

[le] kasadar, tahsildar

ENCAISSÉ : French Turkish

kenarları dik (ırmak\\yol)

ENCAN : French Turkish

[le]

ENCANAILLER : French Turkish

"ayaktakımı içine sürmek; aşağılatmak "