Multilingual Turkish Dictionary French

FAIRE LES COURSES : French Turkish

alışverişe çıkmak

FAIRE LES DIFFICULTÉS : French Turkish

güçlük çıkarmak

FAIRE LES FRAIS DE LA CONVERSATION : French Turkish

konuşmanın konusu olmak

FAIRE LES YEUX EN COULISSE : French Turkish

göz süzmek

FAIRE LITIÈRE DE : French Turkish

önemsememek, aldırmamak

FAIRE LONG FEU : French Turkish

aşarısızlığa uğramak

FAIRE MAIGRE : French Turkish

et yememek

FAIRE MAIN BASSE : French Turkish

çalmak, aşırmak

FAIRE MAIN BASSE SUR : French Turkish

aşırmak, yağma etmek

FAIRE MARCHER QN : French Turkish

(birini) işletmek

FAIRE MATCH NULL : French Turkish

erabere kalmak

FAIRE MAUVAISE GRISE MINE : French Turkish

soğuk karşılamak, surat asmak

FAIRE MENTION DE : French Turkish

den söz etmek, anmak

FAIRE MINE DE : French Turkish

gibi görünmek

FAIRE MIROITER : French Turkish

allayıp pullamak

FAIRE MONTRE DE : French Turkish

göstermek

FAIRE MOURIR QN À PETIT FEU : French Turkish

meraktan çatlatmak

FAIRE MOUSSER QN : French Turkish

göklere çıkarmak

FAIRE MÉTIER ET MARCHANDISE D'UNE CHOSE : French Turkish

alışık olmak, her zaman kullanmak

FAIRE NAUFRAGE : French Turkish

atmak

FAIRE NAUFRAGE AU PORT : French Turkish

denizden geçip kıyıda boğulmak

FAIRE NAÎTRE : French Turkish

doğurmak, yol açmak, meydana getirmek

FAIRE OFFICE DE : French Turkish

lik yapmak, görevini yapmak

FAIRE OFFRIR SES BAISEMAINS : French Turkish

saygılarını sunmak

FAIRE PANNE : French Turkish

arıza yapmak, bozulmak