French
DÉFENSE D'ENTRER : French Turkish
girilmez, girmek yasaktır
DÉFENSE DE FUMER : French Turkish
sigara içilmez
DÉFENSE DE STATIONNER : French Turkish
park yapılmaz
DÉFENSEUR : French Turkish
"[le] savunucu; koruyucu; sanık avukatı"
DÉFENSIF : French Turkish
"[la] korunmalık, savunmalık; savunma durumu"
DÉFERLER : French Turkish
"yelkenleri açmak; (dalga) çatlamak"
DÉFI : French Turkish
[le] meydan okuma
DÉFIANCE : French Turkish
"[la] kuşku; güvensizlik"
DÉFIANCER : French Turkish
nişanını bozmak
DÉFIANT : French Turkish
"kuruntucu; güvensiz; çekingen"
DÉFICELER : French Turkish
(bağını) çözmek
DÉFICIENCE : French Turkish
[la] yetersizlik
DÉFICIENT : French Turkish
eksik, yetersiz
DÉFICIT : French Turkish
[le] gelir gider açığı, bütçe açığı
DÉFICITAIRE : French Turkish
"(bütçe\\hesap) açık, açık veren; yetersiz"
DÉFIER : French Turkish
"meydan okumak; karşısına çıkmak "
DÉFIGURER : French Turkish
"yüzünü bozmak; biçimsizleştirmek; tahrif etmek, saptırmak"
DÉFILER : French Turkish
"geçit töreni yapmak, geçit yapmak; birbirini izlemek "
DÉFILER SON CHAPELET : French Turkish
içini boşaltmak, içindekileri söylemek
DÉFILÉ : French Turkish
"[le] dar geçit, boğaz; geçit töreni; defile"
DÉFINI : French Turkish
"tanımlanmış; belli, belirli, sınırlı "
DÉFINIR : French Turkish
"tanımlamak, tarif etmek; belirtmek, sınırlamak"
DÉFINISSABLE : French Turkish
tanımlanabilir, anlatılabilir
DÉFINITIF : French Turkish
kesin, son
DÉFINITION : French Turkish
[la] tanımlama, tanım, tarif
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani