Multilingual Turkish Dictionary

French

French
ILLUMINER : French Turkish

"aydınlatmak, ışıklandırmak; ışık vermek "

ILLUMINÉ : French Turkish

aydınlatılmış, ışıklandırılmış

ILLUSION : French Turkish

"[la] yanılsama; kuruntu "

ILLUSION D'OPTIQUE : French Turkish

optik yanılma

ILLUSIONNER : French Turkish

"yanılsatmak; yanıltmak, aldatmak "

ILLUSIONNISME : French Turkish

"[le] kuruntuculuk; gözbağcılık, hokkabazlık"

ILLUSIONNISTE : French Turkish

[le] gözbağcı, hokkabaz

ILLUSOIRE : French Turkish

aldatıcı, kandırıcı, oyalayıcı

ILLUSTRATEUR : French Turkish

[le] kitap\\gazete ressamı

ILLUSTRATION : French Turkish

"[la] büyük ün, parlak ün; kitap\\gazete resmi"

ILLUSTRE : French Turkish

ün salmış, ünlü

ILLUSTRER : French Turkish

"ünlü kılmak; resimlemek "

ILLUSTRÉ : French Turkish

esimli

ILLÉGAL : French Turkish

yasaya aykırı, kanunsuz

ILLÉGALEMENT : French Turkish

yasadışı olarak

ILLÉGALITÉ : French Turkish

[la] yasaya aykırılık, kanunsuzluk

ILLÉGITIME : French Turkish

"yolsuz, gayri meşru; yasaya aykırı, yasadışı "

ILLÉGITIMEMENT : French Turkish

haksız biçimde, yolsuz olarak

ILLÉGITIMITÉ : French Turkish

[la] yolsuzluk, gayri meşruluk, yasadışılık

ILS : French Turkish

onlar

ILÉON : French Turkish

[le] incebağırsağın alt yarısı, kıvrımbağırsak

ILÉUS : French Turkish

[le] bağırsak düğümlenmesi

IMAGE : French Turkish

"[la] imge; resim, görüntü, hayal; dinsel resim; görüntü, hayal "

IMAGE RÉELLE : French Turkish

gerçek görüntü

IMAGINABLE : French Turkish

"düşünülebilen, imgelenebilir; akla gelebilir"