Multilingual Turkish Dictionary

French

French
GAZOUILLEMENT : French Turkish

"[le] cıvıldama, cıvıltı; şırıldama, şırıltı"

GAZOUILLER : French Turkish

"cıvıldamak; şırıldamak, şırıltı"

GAZOUILLIS : French Turkish

"[le] cıvıltı; şırıltı"

GAZÉIFIER : French Turkish

gaz haline sokmak, gazlaştırmak

GEAI : French Turkish

[le] alakarga

GEIGNEMENT : French Turkish

[le] sızlanma, sızıltı, yakınma

GEINDRE : French Turkish

"ıhlamak; sızlanmak, yakınmak"

GEL : French Turkish

[le] donma, don

GELER : French Turkish

"dondurmak; soğutmak; donmak; çok üşümek "

GELÉE : French Turkish

"[la] donma, don; pelte, jöle "

GELÉE BLANCHE : French Turkish

kırağı

GEMME : French Turkish

"[la] değerli taş; tomurcuk; çamsakızı "

GEMMULE : French Turkish

[la] (bitkide) ilk tomurcuk

GENCIVE : French Turkish

[la] dişeti

GENDARME : French Turkish

[le] jandarma

GENDARMERIE : French Turkish

"[la] jandarma; jandarma karakolu"

GENDRE : French Turkish

[le] damat

GENITAL : French Turkish

cinsel, üretimsel

GENIÈVRE : French Turkish

"[le] ardıç; ardıç içkisi"

GENOU : French Turkish

[le] diz

GENOUILLÈRE : French Turkish

"[la] dizlik; diz bağı"

GENRE : French Turkish

"[le] cins; tarz; davranış; (sanat) çığır; cinslik; tür "

GENS : French Turkish

[le] insanlar, kimseler, kişiler

GENS D'ÉGLISE : French Turkish

papazlar, rahipler

GENS DE BAS ÉTAGE : French Turkish

ayaktakımı