Multilingual Turkish Dictionary

French

French
GIVRE : French Turkish

[le] kırağı

GIVRER : French Turkish

kırağıyla örtmek

GLABRE : French Turkish

"tüysüz; sakalsız"

GLACE : French Turkish

"[la] buz; dondurma; cam; ayna "

GLACE PANACHÉE : French Turkish

karışık dondurma

GLACER : French Turkish

"dondurmak; soğutmak; çok üşütmek; ürkütmek; şekerle kaplamak"

GLACER LE SANG : French Turkish

kanını dondurmak

GLACERIE : French Turkish

"[la] dondurmacılık; cam fabrikası"

GLACIAIRE : French Turkish

uzulla ilgili

GLACIAL : French Turkish

"dondurucu; buzlu "

GLACIER : French Turkish

"[le] buzul; dondurmacı"

GLACIÈRE : French Turkish

[la] buz makinesi, buzluk

GLACÉ : French Turkish

"donmuş; buz gibi; cilalı; duygusuz"

GLADIATEUR : French Turkish

[le] gladyatör

GLAIRE : French Turkish

[la] sümük zarı salgısı

GLAISE : French Turkish

[la] lüleci çamuru

GLAISEUX : French Turkish

alçıklı

GLAIVE : French Turkish

[le] kılıç

GLAND : French Turkish

"[le] meşe palamudu; kordon püskülü; penis başı"

GLANDE : French Turkish

[la] bez, gudde, salgıbezi

GLANDE ADRÉNALE : French Turkish

öbreküstü bezi

GLANDE ENDOCRINE : French Turkish

içsalgı bezi

GLANER : French Turkish

(hasattan kalan başakları) toplamak

GLAPIR : French Turkish

tiz ses çıkarmak, cıyak cıyak bağırmak

GLAPISSEMENT : French Turkish

[le] cıyak cıyak bağırma, çığlık