Multilingual Turkish Dictionary French

GOUDRONNER : French Turkish

katranlamak

GOUFFRE : French Turkish

"[le] uçurum; girdap"

GOUJAT : French Turkish

[le] kaba adam, hoyrat

GOUJON : French Turkish

"[le] kenet; menteşe mili"

GOULE : French Turkish

[la] gulyabani

GOULET : French Turkish

"[le] liman ağzı; dar geçit"

GOULOT : French Turkish

[le] (şişe vb) boğaz

GOULU : French Turkish

obur, açgözlü, pisboğaz

GOULÉE : French Turkish

[la] iri lokma, yudum

GOULÛMENT : French Turkish

oburca

GOUPILLE : French Turkish

[la] küçük kenet, pim

GOUPILLER : French Turkish

"kenetlemek; pim geçirmek"

GOUPILLON : French Turkish

"[le] (kiliselerde) kutsal su kabı; şişe fırçası"

GOURD : French Turkish

soğuktan uyuşmuş

GOURDE : French Turkish

"[la] sukabağı; matara; budala (kimse)"

GOURDIN : French Turkish

[le] cop, sopa

GOURMAND : French Turkish

oğazına düşkün

GOURMANDISE : French Turkish

"[la] boğazına düşkünlük; güzel yemek"

GOURME : French Turkish

[la] çocuk egzaması

GOURMET : French Turkish

"[le] ağzının tadını bilen, boğazına düşkün; çeşnici"

GOURMETTE : French Turkish

[la] zincir bilezik

GOUSSE : French Turkish

"[la] baklamsı meyve, badıç; (sarmısakta) diş "

GOUSSE D'AIL : French Turkish

sarmısak dişi

GOUSSET : French Turkish

"[le] koltuk altı; küçük cep, yelek cebi"

GOUTTE : French Turkish

"[la] damla; damla hastalığı, gut; içki kadehi "