Multilingual Turkish Dictionary

French

French
IMMENSITÉ : French Turkish

[la] sonsuz büyüklük, sınırsız genişlik

IMMENSÉMENT : French Turkish

sınırsızca, son derece

IMMERGER : French Turkish

(sıvıya) batırmak, bandırmak, banmak

IMMERSION : French Turkish

"[la] batırma, daldırma; banma; gölgeye girme"

IMMETTABLE : French Turkish

giyilemez

IMMEUBLE : French Turkish

"[le] yapı, bina, ev, apartman; taşınmaz mal, gayri menkul "

IMMEUBLE DE RAPPORT : French Turkish

gelir getiren mülk, akar

IMMIGRANT : French Turkish

[le] [la] göçmen

IMMIGRATION : French Turkish

[la] göç

IMMIGRER : French Turkish

göç etmek

IMMIGRÉ : French Turkish

[le] [la] göçmen

IMMINENCE : French Turkish

[la] eli kulağında olma, yakında olacak olma

IMMINENT : French Turkish

olması yakın, eli kulağında

IMMIXTION : French Turkish

[la] bir davaya karışma, müdahale

IMMOBILE : French Turkish

"kımıldamaz, hareketsiz, durağan; sarsılmaz"

IMMOBILIER : French Turkish

taşınmaz (mal), gayri menkul

IMMOBILISATION : French Turkish

[la] hareketsizleştirme, durdurma

IMMOBILISER : French Turkish

durdurmak, hareketsizleştirmek

IMMOBILITÉ : French Turkish

[la] kımıldamazlık, durağanlık, hareketsizlik

IMMODESTE : French Turkish

utanmaz, sıkılmaz

IMMODÉRÉ : French Turkish

ılımsız, ölçüsüz, aşırı

IMMODÉRÉMENT : French Turkish

ölçüsüzce, aşırı olarak

IMMOLATION : French Turkish

"[la] kurban etme; öldürme; kendini feda etme"

IMMOLER : French Turkish

"kurban etmek; öldürmek; feda etmek "

IMMONDE : French Turkish

"pis, murdar; iğrenç "