French
INSOUTENABLE : French Turkish
"savunulamaz; benimsenemez; dayanılmaz"
INSPECTER : French Turkish
"yoklamak, araştırmak; teftiş etmek"
INSPECTEUR : French Turkish
[le] [la] müfettiş
INSPECTEUR DE L'ENSEIGNEMENT PRIMAIRE : French Turkish
ilkokul müfettişi
INSPECTEUR DE POLICE : French Turkish
polis müfettişi
INSPECTEUR DES FINANCES : French Turkish
vergi müfettişi
INSPECTION : French Turkish
"[la] yoklama, teftiş; müfettişlik"
INSPIRANT : French Turkish
esinleyici, ilham verici
INSPIRATEUR : French Turkish
"soluk aldırıcı; esinleyici, ilham verici"
INSPIRATION : French Turkish
"[la] soluk alma; esin, ilham"
INSPIRER : French Turkish
"soluk aldırmak, hava vermek; soluk almak; esinlemek, ilham etmek "
INSPIRÉ : French Turkish
esinli, esinlenmiş
INSTABILITÉ : French Turkish
"[la] kararsızlık; oynaklık, değişkenlik"
INSTABLE : French Turkish
"kararsız; oynak, değişken"
INSTALLATION : French Turkish
"[la] atanma, tayin; yerleşme; kuruluş, tesis; döşem, tesisat"
INSTALLER : French Turkish
"atamak, tayin etmek; yerleştirmek "
INSTAMMENT : French Turkish
üstünde durarak, ısrarla
INSTANCE : French Turkish
"[la] yalvarıp yakarma; rica; dava açma; makam "
INSTANCE PAR DÉFAUT : French Turkish
gıyaben yargılama
INSTANT : French Turkish
[le] an
INSTANTANÉ : French Turkish
"bir anlık, şıpınişi; ansızın, birdenbire"
INSTANTANÉITÉ : French Turkish
[la] apansızlık
INSTANTANÉMENT : French Turkish
hemen, derhal
INSTAR : French Turkish
"gibi, tarzında; yerine "
INSTAURER : French Turkish
kurmak, düzenlemek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani