Multilingual Turkish Dictionary

French

French
LARGUE : French Turkish

gerilmemiş, gevşek

LARGUER : French Turkish

laçka etmek, gevşetmek, boşaltmak

LARIX : French Turkish

[le] kara çam

LARME : French Turkish

"[la] gözyaşı; damla, çok az miktar "

LARMOYANT : French Turkish

"gözyaşı döken, ağlayan; göz yaşartan"

LARMOYER : French Turkish

gözyaşı dökmek, ağlamak

LARRON : French Turkish

[le] hırsız

LARVE : French Turkish

"[la] kurtçuk; karakoncolos"

LARVÉ : French Turkish

gizli

LARYNGITE : French Turkish

[la] gırtlak yangısı, larenjit

LARYNGOLOGISTE : French Turkish

[le] boğaz hastalıkları uzmanı

LARYNX : French Turkish

[le] gırtlak

LAS : French Turkish

"yorgun; usanmış, bezgin; bıkkın"

LASAGNE : French Turkish

[la] lazanya

LASCAR : French Turkish

[le] uyanık, herifçioğlu

LASCIF : French Turkish

"şehvetli; şehvet uyandıran"

LASCIVETÉ : French Turkish

[la] şehvetlilik

LASER : French Turkish

[le] lazer

LASSANT : French Turkish

"yorucu; usandırıcı, bezdirici; bıktırıcı"

LASSER : French Turkish

"yormak; usandırmak, bezdirmek; bıktırmak "

LASSITUDE : French Turkish

"[la] yorgunluk; usanç, bezginlik; bıkkınlık"

LASSO : French Turkish

[le] kement

LATENT : French Turkish

gizli, belirtisiz, için için

LATEX : French Turkish

[le] bitki sütü

LATIN : French Turkish

[le] [la] Latin