Multilingual Turkish Dictionary French

LIME À ONGLES : French Turkish

tırnak törpüsü

LIMER : French Turkish

"eğelemek; törpülemek; düzeltmek, iyileştirmek"

LIMIER : French Turkish

"[le] iri av köpeği; polis; casus"

LIMINAIRE : French Turkish

giriş niteliğinde

LIMITATIF : French Turkish

sınırlayıcı

LIMITATION : French Turkish

[la] sınırlama, sınır

LIMITE : French Turkish

"[la] sınır; limit "

LIMITE CONSOMMATION : French Turkish

son kullanma tarihi

LIMITE D'ÂGE : French Turkish

yaş limiti

LIMITER : French Turkish

"sınırlamak; kısmak "

LIMITROPHE : French Turkish

sınırdaş

LIMOGEAGE : French Turkish

[le] görevinden uzaklaştırma

LIMOGER : French Turkish

görevinden uzaklaştırmak

LIMON : French Turkish

[le] balçık, çamur

LIMONADE : French Turkish

[la] limonata

LIMONADIER : French Turkish

"[le] [la] limonatacı; kahve sahibi; meşrubatçı"

LIMONEUX : French Turkish

alçıklı, çamurlu

LIMONIER : French Turkish

[le] limon ağacı

LIMOUSINE : French Turkish

"[la] kepenek; limuzin"

LIMPIDE : French Turkish

"berrak, duru; sade, duru"

LIMPIDITÉ : French Turkish

[la] berraklık, duruluk, açıklık

LIN : French Turkish

[le] keten

LINAIRE : French Turkish

[la] nevruzotu, aslanağzı

LINCEUL : French Turkish

[le] kefen

LINGE : French Turkish

[le] çamaşır, çarşaf, örtü, bez