Multilingual Turkish Dictionary French

MINÉRALOGIE : French Turkish

[la] mineraloji, madenbilim

MINÉRALOGIQUE : French Turkish

mineralojik

MINÉRALOGISTE : French Turkish

[le] madenbilimci

MIOCHE : French Turkish

[le] yavrucuk, velet, bızdık

MIRABELLE : French Turkish

[la] sarı renkli bir çeşit erik

MIRACLE : French Turkish

[le] mucize

MIRACULEUSEMENT : French Turkish

mucizevi bir şekilde

MIRACULEUX : French Turkish

mucizevi, olağanüstü

MIRACULÉ : French Turkish

mucizevi

MIRADOR : French Turkish

[le] gözetleme kulesi

MIRAGE : French Turkish

[le] serap

MIRE : French Turkish

"[la] (silahta) gez; (televizyon) ayar resmi, test diyası, mir "

MIRER : French Turkish

"nişan almak; (bir şeye) göz dikmek; ışığa tutmak "

MIRIFIQUE : French Turkish

"şaşılacak, şaşırtıcı; olağanüstü"

MIROBOLANT : French Turkish

şaşılacak, göz kamaştırıcı, şahane

MIROIR : French Turkish

[le] ayna

MIROIR CONCAVE : French Turkish

çukur ayna

MIROITEMENT : French Turkish

[le] harelenme, parıltı

MIROITER : French Turkish

harelenmek, parıldamak

MIROITERIE : French Turkish

[la] aynacılık

MIS : French Turkish

"kurulmuş, hazırlanmış; giyinmiş "

MISAINE : French Turkish

[la]

MISANTHROPE : French Turkish

[le] [la] insandan kaçar

MISE : French Turkish

"[la] koyma; (kumarda) sürülen para; artırma; yatırım; giyiniş "

MISE AU POINT : French Turkish

odaklama