Multilingual Turkish Dictionary French

PLAIRE : French Turkish

eğenilmek, hoşa gitmek

PLAIRE À QN : French Turkish

"hoşuna gitmek; gözüne girmek "

PLAISAMMENT : French Turkish

hoşça

PLAISANCE : French Turkish

[la]

PLAISANCIER : French Turkish

[le] amatör denizci, yat\\yelken gibi eğlence sporu meraklısı

PLAISANT : French Turkish

"hoş; eğlenceli; gülünç"

PLAISANTER : French Turkish

"şaka yapmak, şaka söylemek; şaka etmek; alay etmek, eğlenmek "

PLAISANTERIE : French Turkish

"[la] şaka; alay; önemsiz iş, oyuncak "

PLAISANTERIE À PART : French Turkish

şaka bir yana

PLAISANTIN : French Turkish

[le] şakacı, matrak

PLAISE À DIEU QUE : French Turkish

inşallah

PLAISIR : French Turkish

"[le] zevk, haz; eğlence "

PLAN : French Turkish

düz, düzlem

PLANCHE : French Turkish

"[la] tahta; levha; rüzgâr sörfü "

PLANCHE POURRIE : French Turkish

çürük tahta

PLANCHE À DESSIN : French Turkish

esim tahtası

PLANCHE À PAIN : French Turkish

ekmek tahtası

PLANCHE À REPASSER : French Turkish

ütü tahtası

PLANCHER : French Turkish

[le] tahta döşeme, tahta taban

PLANCHISTE : French Turkish

[le] [la] rüzgâr sörfçüsü

PLANCTON : French Turkish

[le] plankton

PLANER : French Turkish

"rendelemek; (kuş\\uçak havada) süzülmek; yüksekten bakmak; üstünde durmak "

PLANER SUR : French Turkish

aşında dolanıp durmak

PLANEUR : French Turkish

[le] planör

PLANIFICATION : French Turkish

"[la] planlama; planlanma"