Germany To Turkish
ERRETTEN : German Turkish
kurtarmak. tahlis etm. ^er m kurtana, haläskär ^ung / kurtulus, feläh, haläs, necat
ERRICHTEN : German Turkish
l. dikmek, rekzetmek
(bauen) insa etm.
(gründen) tesis etm., kurmak
(Mauer) örmek, cekmek
(Barrikaden) vücuda getirmek
(Senkrechte) geom. amut ikame etm.; dikme yükseltmek
ERRICHTUNG : German Turkish
f kuruluş, yapı
ERRINGEN : German Turkish
kazanmak, elde etm
ERRÖTEN : German Turkish
kizarmak; al basmak; al al olm.; kipkirmizi olm.; pancar kesilmek
ERSATZ : German Turkish
m \\. ivaz, taviz, bedel, ödün
(Schaden2) tazminat
(Kompensation) teläfi
(Surrogat) erzats, tutarsi
(sprachlicher) karsihk
a.mil. yedek, ihtiyat, ikmal; ^ leisten (für) bedel vermek; ivazina vermek; b-ne bsi tazmin etm.; bs icin yedegini (
ERSAUFEN : German Turkish
(suda) bo^ulmak
ERSCHAFFEN : German Turkish
yaratmak, halketmek, ihdas (var.tekvin) etm.. olusturmak 2er m (Gott) Yaradan, Bani, Halik 2ung / yaratma, yaradihs, tekvin; seit ~ der Welt dünya kurulali-dan beri; kalubelädan beri; die Lehre von der göttlichen ^ der Welt yaratimcilik, ibdaiye
ERSCHALLEN : German Turkish
tinlamak, cinlamak, aksetmek; Von drüben erscholl e-e Stimme, öteden bir ses yükseldi. ein Gelächter ~ lassen kahkaha ile gülmek;
ERSCHAUDERN : German Turkish
ürkmek; tüyleri ürpermek; teläsa düsmek
ERSCHAUEM : German Turkish
titremek; bir korkudur almak
ERSCHAUEN : German Turkish
görmek, fark etm
ERSCHEINEN : German Turkish
l. görünmek, gözükmek, tezahür etm.; am endam etm., zähir olm., belirmek
(plötzlich) gökten zembille inmek
(Publikation) intisar etm., nesredilmek, cikmak
(in e-r Zeitung) yayinlanmak
(auftauchen) zuhur etm., sökün etm.
(vor Gericht) mahkeme huzu-runa cikmak
(angebracht ~) münasip (muvafik, uvgun) görünmek 0 n tezahür, beiiris, zuhur, cikis; Die Zeitung hat ihr ^ eingestellt. Gazete kapandi. Um rechtzeitiges ~ wird gebeten. Vaktinde gelinmesi rica olunur. Mit seinem ^ klärte sich die Lage. Onun gelmesi üzerine (od. ile) ortalik düzeldi. 9ung / l. (Äußeres) zevahir, kihk, görü-nüs
(Geister-) hayalet. ein, peri
(Phantom) hayal, görüntü
(Natur-) tecelli, hadise, fenomen
(Symptom) araz, semptom
(Persönlichkeit) sahsiyet; in ^ treten belirmek; tezahür, tecelli etm.; nicht sonderlich in ^ tretend (P.) sönük, silik ^un^s.form / l. phil.,rel. uknum, hipostaz
tecelli, tezahür
ERSCHIEßEN : German Turkish
l. üzerine ates ederek öldürmek
mi
kursuna dizmek; sich ^ beynine bir kursun sikarak intihar etm.;
ERSCHLAFFEN : German Turkish
(intr.) gevsemek, sölpümek, tavsamak; (tr.) gevsetmek, tavsatmak
ERSCHLAGEN : German Turkish
(I) (Inf.) l. vurarak öldürmek
(Geld usw.)F hile ile elde etm. (II) (Part. Perf.): ^ sein l. yorgun argin olm.
F (verblüfft sein) afal bakmak
ERSCHLEICHEN : German Turkish
kumazilkla elde etm.; punduna getirmek
ERSCHLIEßEN : German Turkish
acmak
(Gegend) bsin yolunu acmak; tanit-mak
(Baugelände) islenecek hale getirmek
(schluß-folgem) istihrac, istidläl etm.; netice cikarmak
ERSCHMEICHELN : German Turkish
yüzüne gülerek bsi elde etm.; müdahane ve dalkavuklukla elde etm
ERSCHOSSEN : German Turkish
fig. F: ^ sein l. vorgun argin olm.
(erstaunt sein) bse hayret etm.
(hilflos sein) kic üstü oturmak; care bilmemek
ERSCHRECKEN : German Turkish
(tr.) canim korkutmak; yüregini hoplatmak (od. oynatmak); ürkütmek, yildirmak; (intr.) l. cani (od. kalbi) oynamak; korkmak, ürkmek
(über et.) bsden dolayi dehset icinde kalmak
(vor dem Hund) köpekten korkmak; sich nicht ^ lassen yüregi dayanmak
ERSCHWEREN : German Turkish
(sich) l.^agirlas(tir)mak
(schwieriger gestalten) cetinles(tir)mek, zorlas(tir)mak, müskülles(tir)mek, gücle§(tir)mek, püsküllen(dir)mek, pürüzlen(dir)mek, sich e-e Arbeit unnötig ~ gücüne (od. yokusa) kosmak
d:
e Umstände pl. jur. agirlastiran sebepler; esbabi müseddide
ERSCHWINDELN : German Turkish
dolania elde etm
ERSCHWINGEN : German Turkish
para tedarik etm., ödemek, tediye etm.; Das ist ja schließlich noch zu ^. Ata deveye degil ya( et. nicht ^ können b-nin kesesine elvermemek
lieh: für jedermann ^ harci; her keseye elverisli
ERSCHÖPFEN : German Turkish
l. tüketmek, bitirmek
(ermüden) yormak
(Thema) derinlestinnek; inceden inceye tetkik etm.; sich ^ tükenmek, bitmek; siih nicht ~ (in) b§ olmakla kalmamak; bsden ibaret olmamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani