Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
AALMUTTER : German Turkish

f zo. Yılanbalığı anası

AALQUAPPE : German Turkish

f s. Aalraupe

AALRAUPE : German Turkish

f zo. tatlisu gelinciği; lota

AAR : German Turkish

m poet. Kartal

AARGAU : German Turkish

m n.pr. (Schweizer Kanton) Argovya, Argovi
er (In/) m Argovyali

AARON : German Turkish

n.pr. (Bibel) Harun

AAS : German Turkish

n l. läse, leş, cife
Schi. V pis herif; pezevenk; pis kan Wo ein ~ ist, da sammeln sich die Geier (Raben). Spr. Leşin olduğu yere kargalar üser. Spr

AASBLUME : German Turkish

f bot. Gök nişanı

AASEN : German Turkish

(intr.) (mit) F bşi israf etm.; idare etmemek

AASFLIEGE : German Turkish

f zo. et(leş) sineği

AASFRESSEN : German Turkish

l. (leerfressen) yiyip bitirmek; silip süpürmek
(aushöhlen) a.chem. asindirmak, yemek
F (et. Unrechtes begehen) kötü harekette bulunmak; irtikäp etm.; fenalik yapmak; halt(-lar) etm.; bir kabahat islemek
et. ~ müssen V: b-nin bokunu cekmek

AASFRESSEND : German Turkish

leş yiyen

AASGEIER : German Turkish

m l. zo. s. Geier
fig. s. Leichenfledderer

AASGERUCH : German Turkish

m leş kokusu

AASKÄFER : German Turkish

m zo. leş böceği

AB : German Turkish

(Adv.bzw. Präp.) l. (zeitlich)
den,
dan itibaren
(örtlich)
den,
dan uzak; ötede
(unter Abzug von) tarh (tenzil) edilmek üzere
(fehlend) eksik, düşük, kopuk
Th. çıkar, pl. çıkarlar; von acht Uhr ~ saat sekizden itibaren; ~ Bahnhof istasyonda teslim edilmek üzere; ~ Berlin Berlinden (hareket); auf und ~ bir yukan bir aşağı; ~ und zu: ~ und an arasira, bazen, arada bir, kimi vakit; weit ~ cok uzak(-ta); Hut ~! Şapkayı çıkar! Gewehr ~! Tüfek çıkar! von gestern ~ dünden itibaren; von jetzt ~ bundan böyle; badema; F: simden sonra. Ein Knopf ist ~. Bir düğme kopmuş

ABAKA : German Turkish

m s. Manilahanf

ABAKUS : German Turkish

m l. arch. (Säulendeekplatte) sütun basligl tablası; mahmel, Abakus
(Rechenbrett) hesap tahtası; Abakus

ABANDON : German Turkish

m;
nement n;
nierung/Jur. birakma, terk

ABARBEITEN : German Turkish

l. (Aufgabe) calisip bitirmek; tamamlamak, ikmal etm.
(Schuld) calisarak ödemek; sich ~ k-ni ölesiye yormak; k-ni bitirmek, harap etm. cabalamak; k-ni bitirmek; (mit et.) bsle ugrasip durmak; abgearbeitet • bitkin, yorgun, harap, perisan

ABART : German Turkish

cesit(-lilik), degisiklik, tenevvü, varyasyon, varyant 2ig l. (unnatürlich) anormal,gayri tabil, kaidesiz
(verderbt) azma(-n), mütedenni
s. homosexuell

ABASIE : German Turkish

nitd. yürüme takatsizligi

ABASTEN : German Turkish

sich e-n ~ F s. sich abplagen

ABBALGEN : German Turkish

(Tier) hayvan derisini, gomlegini yüzmek; sich ~ itisip kakisarak yorulmak

ABBAS : German Turkish

n.pr. mV spez. Onkel Mohammeds