Multilingual Turkish Dictionary Germany To Turkish

HOCHBEGABT : German Turkish

fevkaläde müstait

HOCHBEGLÜCKT : German Turkish

son derecede mesut

HOCHBEHÄLTER : German Turkish

m (der Wasserversorgung) yüksek depo

HOCHBETAGT : German Turkish

yasi çok ilerlemis; säldide, yilgörmüs

HOCHBETRIEB : German Turkish

m l. hummali faaliyet
(Stoßzeiten) trafiğin en civcivli zamanları

HOCHBRINGEN : German Turkish

l. (Kranken) iyilestirmek
(Unternehmen usw.) gelistirmek, ilerletmek, kalkindirmak

HOCHBRISANZBOMBE : German Turkish

f yüksek infiläkli tahrip bombasi

HOCHBURG : German Turkish

f fig. bastyon, merkez

HOCHDEUTSCH : German Turkish

n \\. (Ggs. Plattdeutsch) orta ve güney Almanyada konusulan dil
(Ggs. Dialekt) Alman yazi dili; yüksek Almanca

HOCHDRUCK : German Turkish

m yüksek basinç; mit ~ arbeiten hummall bir faaliyet göstermek

HOCHDRUCKGEBIET : German Turkish

n met. antikiklon

HOCHEBENE : German Turkish

f yayla, plato

HOCHELEGANT : German Turkish

pek sik; iki dirhem bir cekirdek

HOCHEMPFINDLICH : German Turkish

phot. çok hassas

HOCHERFREUT : German Turkish

: ~ sein pek ziyade sevinc duymak

HOCHFAHREN : German Turkish

l. (zornig werden) öfkelenmek; küplere binmek
(aus dem Schlaf) sicrayarak uyanmak

HOCHFAHREND : German Turkish

urnu büyük; mütekebbir; kurum kurum kurulan; sich ~ benehmen efendilik satmak

HOCHFEIN : German Turkish

l. enfes, älä, ekstra
(sehr vornehm) çok kibar

HOCHFINANZ : German Turkish

f yüksek maliye

HOCHFLIEGEND : German Turkish

:
e Pläne haben yüksekten ucmak; yüksek emeller beslemek

HOCHFLUG : German Turkish

m (der Gedanken) yükseklik

HOCHFLUT : German Turkish

f l. geogr. kabarık deniz; met hali
fig. akm, küme, kütle

HOCHFORM : German Turkish

f (Sport): in ~ sein pek formunda olm

HOCHFREQUENZ : German Turkish

f yüksek frekans

HOCHFREQUENZSTROM : German Turkish

m yüksek frekansli akim