Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ABFORMEN : German Turkish

l. kalibim almak; kaliplamak
sekil vermek

ABFORSTEN : German Turkish

(Wald) bir ormanin bütün agactanni kesmek

ABFRAGEN : German Turkish

(j-n od. j-m et.) l. sorustlirmak
(e-e Lektion) söyletmek, anlattirmak; sich gegenseitig ~ sorusmak

ABFRESSEN : German Turkish

l. otlamak; yem yemek; kemirmek
ehem. (yiyip) a^indirmak

ABFUHR : German Turkish

l. araba ile nakil, götürme, tasima
(Fechten) maglubiyet
fig. atlatilma; bastan savulma; e-e ~ erleiden l. bastan savulmak; atlatilmak
reddedilmek; e-e ~ erteilen l. bastan savmak; atlatmak
reddetmek; e-e tüchtige ~ verdienen canak tutmak

ABFÄLLIG : German Turkish

(Kritik, Bemerkung) hör görücü; istihfafkär, haka-retamiz; sich ~ äußern (über)

hakkinda dösenmek; istihfaf edici bir lisan kullanmak; ~ urteilen (über)

hakkinda olumsuz (menn) bir hüküm vermek

ABFÄLSCHEN : German Turkish

{Fb., Bill.) (ösl.) falso vermek

ABFÄRBEN : German Turkish

intr. l. boyasi cikmak
(beeinflußt werden) b-nin, bsin tesiri altinda bulunmak

ABFÜLLEN : German Turkish

). (Faß) bosaltmak
(auf Flaschen) siselere doldurmak 9maschlne / doldurma makinesi

ABFÜTTERN : German Turkish

l. (Tiere) yem vermek
(P.) F yemek yedirmek
(Kleidung) kaplamak, astarlamak °ung f (für leichte Mäntel) muflon

ABGABE : German Turkish

l. teslim, tevdi
(Stimm2) rey (oy) verme
(Steuer usw.) resim, harc, vergi, bac
H trata
satis veya tevdi yeri
(e-r Willenserklärung) nza beyani
Fb. pas. Man hat ihm e-e ~ von dreihundert Pfund auferlegt. Ona ücyüz lira salmislar. 9n.frei vergi (harc,resim) den muaf 9n.pl!lchtig l. (P.) mükellef
(S.)resme tabi

ABGANG : German Turkish

m l. (Abfahrt) gidis, hareket, kalkis
(von der Schule, der Bühne) cikma, cikis, ayrilma, terk
(aus e-m Amt) istifa, cekilme
(von Waren) satis, sürüm, revac
(an Gewicht) azalma, eksilme, ziya, fire, dara
(von entlassenen Häftlingen) cikis; tahliye edilme
(an Flüssigkeit) sizma, sizinti, akma, bosanma
(Abfall) süprüntü, talas
(der Leihesfrucht) sikti cenin; düsük
(Tod) ölüm, vefat, irtihal
(Verluste) zayiat
med. (Ausscheidung) tas düsürülmesi; cerahat akintisi; kan bosanmasi v.s.
(vom Turngerät) inis; keinen ~ finden (Gast) postu (pösteki) sermek; guten ~ haben H kolayilkla satilmak; revac bulmak
s.repllk / Th. cikis sözü

ABGANGSBAHNHOF : German Turkish

m hareket istasyoou
haten m kalkma limani
priifung / mezuniyet imtiham; bakalorya
zeit / hareket saati
Zeugnis n l. tasdikname
(Abitur) bakalorya (mezuniyet) diplomasi

ABGAS : German Turkish

n ciirük gaz; huruc gazi; artik gaz
turblne / artik gaz türbini

ABGAUNERN : German Turkish

(j-m et.) kurnazhkla (dolandincilikla) elde etm

ABGEBEN : German Turkish

l. (überlassen) terk etm., birakmak
(aushändi-gen) tevdi, teslim etm.; vermek
(verzichten) vazgec-mek
(Satz od. Spiel im Tennis) kaybetmek
(seine Stimme) rey vermek; oyunu kullanmak
(Schuß) atmak, sikmak
(e-n Gelehrten usw.) istidat göstermek
pol, (e-e Erklärung) beyanatta bulunmak
Ka. son olarak kägidi dagitmak
a) (J-m von et.) bir kismini bir bas-kasina vermek b) (nichts ~ von e-m Gewinn) kämm icine akitmak
(dienen als) olmak, teskil etm.
Fb.pas vermek; aktarmak
(Amt) üzerinden atmak
(den Vermittler) aracilik (arabuluculuk) etm.
(Vi-sitenkarte usw.) b-ne bsi birakmak; ein Urteil hüküm vermek; (über et.) bs hakkmda kanaatini belirtmek; sich mit j-m (et.) ~ b-le, bsle mesgiil olm., ugrasmak; nicht gerne von et. ~ wollen bsi kisirganmak; esirgemek; Mit solchen Kleinigkeiten gibt er sich nicht ab. Kartal sinek aviamaz. Spr

ABGEBRANNT : German Turkish

l. (Haus usw.) yanmis
(P.) harikzede; yan-gindan cikmis
F. (ohne Barmittel) meteliksiz; cebi bös (od. delik); zügürt, parasiz; F: fülüs mafis; tinl, mangir-siz; V: kokoz, bitli, teneke, hasta, dimdizlak

ABGEBRAUCHT : German Turkish

l. (abgenutzt) pirpit, hurada, eskimis, yipran-mis; cicigi cikmis
(banal) harcialem, kfthne

ABGEBROCHEN : German Turkish

kopuk; ~ werden (z.B. Urlaub) yan kalmak

ABGEBRÜHT : German Turkish

l. haslanmis
fig. yüzsüz, piskin, vurdum-duymaz, hissiz; kos dinlemis; cifte kavrulmus; kasarlan-mis, kasarli
(gegen et. Ekliges) midesiz. Gegen solche Beleidigungen ist er ziemlich
. 0, bu gibi hakaretlere iclmanlidir. Yüzü teneke kapli

ABGEDROSCHEN : German Turkish

fig. kullanila kullanila eskimis, yipranmis; adi, bayagi, müptezel, tatsiz, basmakalip, beylik, hayide;
e Wörter klise laflar

ABGEFEIMT : German Turkish

cok bilmis; son derecede kurnaz; orospu cocugu; köpoglu; tilki (seytan) gibi; desiseci; takke kapici; V: eski memur;
er Bursche hinoglu hin; "helt/köpogliiluk

ABGEGRIFFEN : German Turkish

l. (z.B. Münze) asinmis, yipranmis, eskimis, silik
s. abgedroschen

ABGEHEN : German Turkish

tr. l. (Strecke) adimia ölcmek, adimlamak
(Bahnwärter) kontrol (murakabe) etm., yoklamak; intr.
(abfahren) hareket etm., gitmek, kalkmak
(Sen-dung) yollanmak
(Weg) ayrilmak
(sich entfernen) uzaklasmak
(Schüler, Schauspieler) cikmak
(Be-amter) istifa etm., cekilmek
(Ware) satilmak; revac bulmak
(Verputz) cözülmek; pul pul olm.
(fehlen) ek?ik, noksan olm.
med. (z.B. Eingeweidewürmer) düsmek
(vom Thema) sadetten harice cikmak
(von e-r Meinung, e-m Vorhaben) caymak; fikrini degis-tirmek; planim birakmak
(vom rechten Weg) yolunu sasirmak; yolu sapitmak (a.fig.)
(Rabatt, Unkosten usw.) indirilmek, tenzil edilmek
(j-m sehr. ~) nok-sanligmi, yoklugunu hissetmek
(enden) bitmek, neticelenmek.sonuclanmak
(mit Tod ~) ölmek; vefat, irtihal etm.
(Haut, Politur) kalkmak
(in Stücken) (Rinde, Haut) kaviamak. Das Tischfurnier ist angefan-gen. Masamn kaplamasi kabanp acilmis. Der Buchdeckel ist abgegangen. Kitabm kabi cikmis. Der Knopf ist ab-gegangen. Diigme kopmus. Der Stiefel will nicht ~. F (izme bir türlü ayagmdan cikmak bilmiyor. Er gehl nicht von seiner Forderung ab. Talebinde israr ediyor. ~ lassen l. (Waren) göndermek, yollamak
med. (Nie-rensteine usw.) düsürmek; sich nichts ~ lassen k-ni hie bir seyden mahrum etmemek; hie bir eksigi olmamak

ABGEKARTET : German Turkish

pej. muvazaah, danisikli dövüslü; tertipli;
< Sache gizli tertip;
es Spiel ßg. danisikli dög s>