Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HAYVANSAL : Turkish Turkish

hayvanla ilgili, °hayvani

HAYVANSAL : Turkish Turkish

hayvandan elde edilen

HAZ DUYMAK : Turkish Turkish

hoşlanmak

HAZ ETMEK : Turkish Turkish

- hazzetmek

HAZ, -ZZI : Turkish Turkish

hoşa giden duygulanım, hoşlanma

HAZ, -ZZI : Turkish Turkish

cinsel zevk

HAZ, -ZZI : Turkish Turkish

ir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma

HAZ, -ZZI : Turkish Turkish

sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku

HAZA : Turkish Turkish

tümüyle

HAZAKAT, -Tİ : Turkish Turkish

(hekimler için) ustalık, uzluk

HAZAL : Turkish Turkish

kuruyup dökülen ağaç

HAZAN : Turkish Turkish

güz, sonbahar

HAZAR : Turkish Turkish

hazar denizi çevresinde yaşımış eski bir türk boyu ya da bu boydan olan kimse

HAZAR : Turkish Turkish

arış

HAZARCA : Turkish Turkish

hazar dili

HAZCI : Turkish Turkish

hazcılık ile ilgili olan

HAZCI : Turkish Turkish

hazcılığı benimseyen ve savunan kimse, °hedonist

HAZCILIK : Turkish Turkish

fels. zevki, insan yaşamının tek değer ve amacı sayan, haz veren her şeyin iyi olduğunu kabul eden öğreti, °hedonizm

HAZCILIK : Turkish Turkish

hazza, fiziksel zevke hastalık derecesinde düşkünlük, °hedonizm

HAZCILIK : Turkish Turkish

ekonomik etkinliğin, hazzın en yüksek derecesine varacak biçimde geliştirilmesi öğretisi, °hedonizm

HAZFETMEK : Turkish Turkish

gidermek, kaldırmak, çıkarmak, silmek

HAZIK, -KI : Turkish Turkish

(hekimler için) usta, uz

HAZIM ETMEK : Turkish Turkish

- hazmetmek

HAZIM, -ZMI : Turkish Turkish

sindirme, sindirim

HAZIM, -ZMI : Turkish Turkish

enimsenme, kabul edilme