Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HAZIRLANMAK : Turkish Turkish

hazır duruma getirilmek

HAZIRLAYIŞ : Turkish Turkish

hazırlamak eylemi ya da biçimi

HAZIRLIK : Turkish Turkish

hazırlanmak için gereken şeyler ya da durumlar

HAZIRLIK DÖNEMİ (DEVRESİ) : Turkish Turkish

hazırlanmak için geçen süre

HAZIRLIK GÖRMEK : Turkish Turkish

hazır olmak için gereken şeyleri toplamak ya da durumları sağlamak

HAZIRLIK SINIFI : Turkish Turkish

öğrencilere, belli bir öğretim programını izlemek ya da belli bir okulda okumak için gerekli temel anlayış, bilgi ve becerileri kazandırmak amacıyla bir okula, bir üniversiteye bağlı olarak açılan sınıf

HAZIRLIKLI : Turkish Turkish

ir şey için önceden hazırlanmış olan

HAZIRLIKLI OLMAK ( YA DA BULUNMAK) : Turkish Turkish

hazırlanmış olmak

HAZIRLIKSIZ : Turkish Turkish

irşey için önceden hazırlanmamış olan

HAZIRLIKSIZ OLMAK (YA DA BULUNMAK) : Turkish Turkish

hazırlanmamış olmak

HAZIRLOP, -PU : Turkish Turkish

sarısı katılaşacak derecede kaynatılmış (yumurta), lop

HAZIRLOP, -PU : Turkish Turkish

aşkası tarafından, hazırlanmış, sağlanmış, emeksiz, külfetsiz

HAZIRLOPÇU : Turkish Turkish

aşkaları tarafından hazırlanmış şeye alışmış olan

HAZIRLOPÇULUK : Turkish Turkish

hazırlopçu olma durumu

HAZMEDİLMEK : Turkish Turkish

sindirilmek

HAZMETMEK : Turkish Turkish

sindirmek

HAZMETMEK : Turkish Turkish

hoşa gitmeyen bir davranışı, sözü karşılıksız bırakmak, içine atmak

HAZMETMEK : Turkish Turkish

katlanmak, dayanmak, sabretmek

HAZMETMEK : Turkish Turkish

elde edilen başarıyı, orunu altında ezilmeden taşımak ya da uyum sağlamak

HAZMETTİRİCİ : Turkish Turkish

sindirici

HAZNE : Turkish Turkish

hazine

HAZNE : Turkish Turkish

ir şeyin toplandığı, biriktirildiği yer, °depo

HAZNE : Turkish Turkish

dölyatagı

HAZRET, -Tİ : Turkish Turkish

kutsal sayılan kimselerin adlarının başına getirilen san

HAZRET, -Tİ : Turkish Turkish

ir seslenme sözcüğü