Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
İÇTENCİ : Turkish Turkish

en içten duygu ve coşkuları dile getiren (ozan, yazar)

İÇTENLEŞME : Turkish Turkish

ıçten, candan, açıkyürekli davranma

İÇTENLEŞMEK : Turkish Turkish

ıçten, candan, açıkyürekli davranmaya başlamak, samimileşmek

İÇTENLİK : Turkish Turkish

ıçten olma durumu, içten davranış, samimilik, °samimiyet

İÇTENLİKLE : Turkish Turkish

ıçten bir biçimde, samimiyetle

İÇTENLİKLİ : Turkish Turkish

ıçten, açıkyürekli, °samimi

İÇTENLİKSİZ : Turkish Turkish

ıçten olmayan, samimiyetsiz

İÇTENLİKSİZLİK : Turkish Turkish

ıçtenliksiz olma durumu, samimiyetsizlik

İÇTENSİZ : Turkish Turkish

ıçten olmayan, samimiyetsiz

İÇTENSİZLİK : Turkish Turkish

ıçten olmama, içten davranmama durumu, samimiyetsizlik

İÇTEPİ : Turkish Turkish

- tepi

İÇTERSAÇI : Turkish Turkish

ıki koşut doğruyu kesen üçüncü bir doğrunun iki yanında ve koşutların içinde altlı üstlü ortaya çıkan dört açıdan, her biri

İÇTİHAT : Turkish Turkish

görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış

İÇTİHAT : Turkish Turkish

yasada ya da örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç

IÇTİKLERİ SU AYRI GİTMEMEK : Turkish Turkish

sıkı fıkı dost, arkadaş olmak

İÇTİMA ETMEK : Turkish Turkish

toplanmak

İÇTİMA, -I : Turkish Turkish

toplanma, bir araya gelme; toplantı

İÇTİMA, -I : Turkish Turkish

askerlerin silahlı ve donatılı olarak toplanmaları

İÇTİMA, -I : Turkish Turkish

kavuşum

İÇTİMAİ : Turkish Turkish

toplumla ilgili, toplumsal, °sosyal

İÇTİMAİLEŞMEK : Turkish Turkish

toplumsallaşmak, sosyalleşmek

İÇTİMAİYAT, -TI : Turkish Turkish

toplumbilim, °sosyoloji

İÇTİMAİYATÇI : Turkish Turkish

toplumbilimci, °sosyolog

İÇTİNAP : Turkish Turkish

sakınma, çekinme, kaçınma

İÇTİNAP ETMEK : Turkish Turkish

sakınmak, çekinmek, kaçınmak