Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
İDEALİZM : Turkish Turkish

ülkücülük

İDEALİZM : Turkish Turkish

fels. bilgide temel olarak düşünceyi alan ve varlığı, insan düşüncesinin kurduğunu kabul eden öğretilerin genel adı

İDEALLEŞTİRME : Turkish Turkish

ülküleştirme

İDEALLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ıdeal duruma getirmek, ülküleştirme

İDEFİKS : Turkish Turkish

saplantı, °sabit fikir

İDENTİK : Turkish Turkish

özde?

İDEOLOG : Turkish Turkish

ir felsefi ya da toplumsal öğretiye sistemli biçimde bağlanan kimse

İDEOLOG : Turkish Turkish

nesnel gerçeklikten kopmuş soyut düşünceler ileri süren kimse

İDEOLOGLAR FELS. : Turkish Turkish

düşsel bir ideale bağlı olan kimseler

İDEOLOGLAR FELS. : Turkish Turkish

fransa'da, fizikötesini ortadan kaldırarak tinsel bilimleri insanbilime ve ruhbilime dayandırmayı amaçlayan, condiliac'a bağlı felsefe okulunun savunucularına verilen ad

İDEOLOJİ : Turkish Turkish

siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir partinin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, moral, estetik düşünceler bütünü

İDEOLOJİK : Turkish Turkish

ıdeolojiyle ilgili

İDİL : Turkish Turkish

kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa koşuk

İDİOPATİ : Turkish Turkish

kapanduygu

İDİŞ : Turkish Turkish

- iğdiş

İDMAN : Turkish Turkish

vücudun gücünü artırmak için yapılan alıştırma, °spor, °jimnastik

İDMAN : Turkish Turkish

herhangi bir duruma ya da şeye alışkanlık kazanma

İDMAN YAPMAK : Turkish Turkish

eden hareketleri yapmak

İDMANCI : Turkish Turkish

ıdman yapan sporcu

İDMANLI : Turkish Turkish

ıdman yaparak çeviklik kazanmış olan (kimse)

İDMANLI : Turkish Turkish

herhangi bir şeye alışmış ve onu yadırgamaz duruma gelmiş olan (kimse)

İDMANLILIK : Turkish Turkish

ıdmanlı olma durumu

İDMANSIZ : Turkish Turkish

ıdman yapmamış olan, idmanı olmayan, çevikliği olmayan, ham

İDMANSIZ : Turkish Turkish

ir eyleme, bir duruma henüz alışmamış olan, acemi

İDMANSIZLIK : Turkish Turkish

ıdmansız olma durumu