Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BAĞIRSAK : Turkish French

intestin [le], tripe [la]

BAĞIRSAK ASKISI : Turkish French

mésentère [la]

BAĞIRSAK BOZUKLUĞU : Turkish French

elâchement [le]

BAĞIRSAK DÜĞÜMLENMESİ : Turkish French

iléus [le]

BAĞIRSAK SOLUCANI : Turkish French

ascaride [le]

BAĞIRSAK TIKANMASI : Turkish French

occlusion intestinale

BAĞIRSAK YANGISI : Turkish French

entérite [la]

BAĞIRSAK ZARI : Turkish French

audruche [la]

BAĞIRSAKLAR : Turkish French

entrailles, boyaux

BAĞIRSAKLARI YUMUŞATICI : Turkish French

laxatif/ive

BAĞIRSAKLARINI ÇIKARMAK : Turkish French

(hayvanýn) étriper

BAĞIRIP ÇAĞIRMA : Turkish French

criaillerie [la], vocifération [la]

BAĞIRIP ÇAĞIRMAK : Turkish French

criailler, bramer, carillonner, tempêter, vociférer

BAĞIŞ : Turkish French

don [le], donation [la], largesse [la], offrande [la]

BAĞIŞ ALICI : Turkish French

donataire [le][la]

BAĞIŞ TOPLAMA : Turkish French

collecte [la]

BAĞIŞ YAPAN : Turkish French

donateur/trice [le][la]

BAĞIŞLAMA : Turkish French

donation [la], pardon [le]

BAĞIŞLAMAK : Turkish French

donner, excuser, impartir, pardonner, passer, tenir rigueur à qn

BAĞIŞLANABİLİR : Turkish French

excusable

BAĞIŞLANAMAZ : Turkish French

inexcusable, irrémissible

BAĞIŞLANMAZ : Turkish French

impardonnable

BAĞIŞLATMAK : Turkish French

(günah) racheter

BAĞIŞLAYICI : Turkish French

clément/e, miséricordieux/euse

BAĞIŞTA BULUNMA : Turkish French

dotation [la]