Multilingual Turkish Dictionary Turkish

ÜZÜNTÜ VERMEK : Turkish French

consterner, désoler

ÜZÜNTÜLÜ : Turkish French

triste, affligé/e, ennuyeux/euse, soucieux/euse

ÜZÜNTÜLÜ OLMAK : Turkish French

avoir du chagrin

ÜZÜNTÜSÜ OLMAK : Turkish French

avoir le coeur gros

ÜZÜNTÜSÜZ : Turkish French

paisible, sans souci

ÜZÜNTÜSÜZCE : Turkish French

paisiblement

ÜZÜNTÜYE KAPILMAK : Turkish French

s'émouvoir

ÜZÜNTÜYLE : Turkish French

lugubrement

ÜÇ AYLIK SÜRE : Turkish French

trimestre [le]

ÜÇ BUÇUK ATMAK : Turkish French

avoir la colique

ÜÇ DEFA : Turkish French

ter

ÜÇ KAT : Turkish French

triple [le]

ÜÇ KAT OLARAK : Turkish French

triplement

ÜÇ KATLI : Turkish French

triple

ÜÇ KATINA ÇIKARMAK : Turkish French

tripler

ÜÇ KATINA ÇIKMAK : Turkish French

tripler

ÜÇ KÖŞELİ : Turkish French

triangulaire, trigone

ÜÇ YILLIK : Turkish French

"triennal/e; (bitki) trisannuel/le"

ÜÇBOYUTLU : Turkish French

à trois dimensions, tridimensionnel/le

ÜÇBOYUTLU FİLM : Turkish French

film en relief

ÜÇER : Turkish French

par trois, chacun à trois

ÜÇGEN : Turkish French

triangle [le]

ÜÇGEN BİÇİMİNDE : Turkish French

triangulaire

ÜÇKÂĞIT : Turkish French

"micmac [le]; fraude [la]"

ÜÇKÂĞITÇI : Turkish French

fraudeur/euse, faiseur [le], margoulin [le]