Turkish
ELFAZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
sözler, sözcükler
ELFİDA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
feda etme, gözden çıkarma, verme
ELFİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka. l- 1000 mısralık manzume.
manzum risaleler
ELGİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
garip, yurdundan ayrılmış
ELHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
nağmeler, ezgiler.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ELİF : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
islami alfabenin ilk harfi. ebccd hesabında değeri birdir.
musikide "la" notasını ifade için kullanılır.
ülfet eden, dost, tanıdık.
alışmış, alışkın, alışık.
iki kelimeli isimler yapılabilir (elif beyza, elif nur v.s.)
ELİFE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. elif)
ELMAS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(yun.) ka.
bilinen kıymetli taş.
pek sevgili ve kıymetli.
billurlaşmış saf ve şeffaf karbon.
ucunda sivri bir elmas parçası bulunan ve cam kesmekte kullanılan alet
ELVAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
levnler, renkler, çok renkli, polikrom.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ELVİDA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
allah'a ısmarladık. allah'a emanet olun yollu ayrılık hitabı, (bkz. el-firak, el-veda).
erkek ve kadın ismi olarak kullanılır
ELYESA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kur'an-ı kerim'de adı geçen bir peygamber
ELÇİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
başka bir devlet nezdinde devletini temsil eden kişi.
sefir.
allah'ın gönderdiği rasul ve nebiler
EMAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
emniyet.
himaye, masuniyet. güvence.
müslüman her ferde eman verebilir
EMANET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse.
osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim
EMANETULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
allah'ın emaneti
EMANULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
allah'ın emaneti. devletin tebası, halk, millet
EMEK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
uzun, yorucu ve özenli çalışma.
bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü
EMEL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
ümit.
şiddetli arzu, hırs, tamah.
uzun zamanda gerçekleşebilecek arzu.
insan ömrünün yetmeyeceği hülyalar, kuruntular
EMEÇ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
hedef.
yamaç.
henüz memeden kesilmemiş buzağı
EMİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
korkusuz kimse.
emniyette olan.
inanan, güvenen.
inanılır, güvenilir.
şüpheye düşmeyen, kati olarak bilen.
emanet olarak idare edilen dairelerin başı.
(hz. muhammed (s.a.s.) ve cebrail'in adı
EMİNE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
arapça'daki amine kelimesinin türkçeleştirilmiş şeklidir.
peygamberimizin annesi
EMİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bir kavmin, bir şehrin başı.
büyük bir hanedana mensup kimse.
peygamberimizin soyundan gelen.
kumandan.
abbasi devletinde başkomutan.
osmanlı devletinde beylerbeyi ve tanzimat'tan sonra sivil paşalığın ilk derecesi
EMİR SULTAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er. ı. beyazıd zamanında buhara'dan bursa'ya hicret eden mutasavvıf
EMİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. emir)
EMİRHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ati.) er.
(bkz. emir).
"emir" kelimesine "han" eki getirilerek iki isimden meydana gelmiştir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani