Turkish
NECMİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. necmi)
NECVE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
tümsek ve yüksek yer
NECÂBET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
soyluluk, soy temizliği
NECÂH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
isteğine ulaşma. kurtulma. ihtiyaçlarını temin edebilmek
NEDA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
çiğ, nem rutubet, (bkz. şebnem).
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
NEDİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
meclis arkadaşı, sohbet arkadaşı.
büyükleri fıkra ve hikayeleri ile eğlendiren. güzel hikayeler anlatan, tatlı konuşan.
nedim: osmanlı şairlerinden. asıl adı ahmed'tir. lale devri şairlerindendir
NEDİME : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. nedim).
zengin veya itibarlı bir kadının arkadaşı. saray hayatında sultan hanımlarının yardımcıları
NEDRET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
azlık, seyreklik, az bulunurluk.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
NEDVE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
görüşme konuşma. daru'n-nedve'. cahiliyye zamanında mekke'de, kabile işlerini konuşmak için yapılmış olan meşhur bina
NEFASET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
nefislik, nefis olma hali. kıymetlilik
NEFER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bir adam, tek kişi.
er, asker
NEFİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
çıkar ile ilgili faydacı, menfaat, kâr.
nefi', divan edebiyatının başarılı şairlerindendir.
murad zamanında yaşamıştır
NEFİS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
çok hoş, hoşa giden, beğenilen
NEFİSE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
pek hoş, çok hoşa giden, en güzel, çok beğenilen
NEHİB : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dehşet, korku.
yağmacı, çapulcu.
türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
NEHİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
akarsu, ırmak. çok bol su
NEHİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. nehir)
NEHRİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
nehirle ilgili, nehire ait
NEHÂR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
gündüz
NEJAD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
soy, nesil
NEMA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
artma, çoğalma.
büyüme, uzanma.
faiz
NEMİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
tatlı su
NEMRUD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
babil'in kurucusu olduğu sanılan hükümdar. m.ö. 2640'ta yaşamış hz. ibrahim'i ateşe attırmıştır. babil kulesinin onun zamanında yapıldığı söylenmektedir.
isim olarak kullanılmaz
NEPTÜN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(lat.) er.
güneşe yakınlığı
sırada olan gezegen
NERGİS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
nergisgillerden çiçekleri ayrı veya bir köksap üzerinde şemsiye vaziyetinde bulunan ve beyaz san nevilesi de olan bir süs çiçeği
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani